MENÜ

Bir ihtimal daha var

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

ULEB Kupası’nda müthiş bir ilk raundun ardından ikinci tura kabus gibi başladı Türk takımları. Geçtiğimiz hafta endişelerimi dile getirmiştim. Tehlikeyi önceden görmek, ya da korktuğumuzun başımıza gelmesi olarak algılanabilir Telekom ve Beşiktaş’ın durumaları. Kazan’ın güç bela turu geçmesine rağmen müthiş bir potansiyeli olduğunu, bunu her an sahaya yansıtabileceğini, Hapoel’in de güç olarak Beşiktaş’tan daha aşşağı olmasına rağmen özellikle evinde bir başka oynadığını, Maccabi Tel Aviv’i yenip İsrail Kupası’nı kazandığı için çok ciddiye alınması gereken bir rakip olduğundan dem vurmuştuk. Ancak, 20 maçın 19’unu kazanan mağrur Beşiktaş ve Telekom hem uyarıları hem de rakipleri kaale almayınca, içinden çıkılması zor durumla karşı karşıya kaldılar. Telekom’a 27, Beşiktaş’a ise 16 sayı gerekiyor bugünkü rövanşlarda. Başkent ekibinin işi mucizelere kaldı. Beşiktaş ise Hapoel’i 16’yla değil, 26’yla bile yenebilir. Ancak ikili maçlarda teknik taktikten çok, psikolojik savaş ön plana çıkar. 40 dakika boyunca panik yapmadan, hata yapmadan, full konsantre bir şekilde oynaması gerekiyor Beşiktaş’ın. Umarım taraftar desteği ile turu geçerler de, 10’da 10 galibiyetle yaptıkları sükse boşa gitmez (!). İddialı olmakla, kibirli olmayı karıştırmıştı coach Ergin Ataman kuralar çekildiğinde. “Hapoel’den çok, bir sonraki turu düşünüyorum” diyerek İsrail ekibini kolay eleyeceklerini ima etmişti. Coach rakibi ciddiye almazsa, oyuncu hiç almaz, fark da 22’lere kadar çıkar, tur da aslanın ağzına girer. Hapoel’in Kudüs’te attığı tokatın aşırı güvene sahip Beşiktaş’ı kendine getirmesini bekliyorum.
En avantajlı skoru Galatasaray elde etti. Fransa Ligi lideri karşısında, en önemli oyuncusu Dee Brown’dan yoksun olarak, hadlerini bilerek, işlerini son derece ciddiye alarak bir maç oynadılar yolun yarısını geçtiler. Beraberlik tur anlamına gelmez ama en azından bir Avrupa Kupası maçı nasıl oynanır, güzel bir örneğini verdi Sarı-Kırmızılı ekip. Beşiktaş ve Galatasaray’dan Final-Eight beklentimiz hala devam ediyor.
Ligimiz karıştı
Ligimiz ise iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. “Her takım her takımı yenebilir” dedik ama bu kadarını da beklemiyorduk. Alpella ve Oyak Renault yenilgilerinden sonra, birilerinin TED Kolej mağlubiyetinin hesabını vermesi gerekiyor son şampiyonumuz Fenerbahçe’de. Gerçi diğerleri Fenerbahçe’den farklı mı? Galatasaray, Mersin’i ancak uzatmada geçebiliyor, Efes Pilsen kupada elendiği Oyak Renault’yu sadece 2 sayıyla yenebiliyor. Bir başka deyişle Oyak Renault koskoca 4. periyotta sadece 1 basket yemesine karşın Efes’i yenemiyor! Antalya’nın önlenemez yükselişi, Telekom’un da önlenemez düşüşü devam ediyor. Türkiye Kupası’nı kazandıktan sonra “buldumcuk” olan Başkent ekibi demek ki yıllardır bu başarıyı (!) bekliyormuş. Verdikleri ilanlarla kendilerini ‘kupalara abone’ ilan eden Telekom’u bir kez daha tebrik ediyoruz (!). Beykoz-Alpella maçının son saniyesinde topu kenardan çıkaran oyuncunun fazladan attığı 6, (yazıyla altı) adımı göremeyen hakem üçlüsünü de gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz (!).

YORUM YAZ