Tur için baskı ve tempo!

Son olarak 4 ay önce 11 oynamış ve en son ne zaman formda olduğunu hatırlamadığım Emenike ile başladı Advocaat maça. Bu tip sürpriz seçimleri sevse de genelde pek hayırlı olmuyor. Yine de sprinter ve kuvvetlidir. ‘Deplasmanda gol önemli, belki yoktan var eder’ falan diye avuttuk kendimizi maç öncesinde. Beklentimiz gol üzerineydi yani. Ama aynı Emenike daha 4. dakika adamı kovalamaktan vazgeçti, Krasnodar fırsatı kaçırmadı. Ceza sahası içindeki kısa paslaşma ve ortanın sonunda Şener’in ters kademe hatasını da ekleyerek golü attılar. Sonrası golün güvensizliği, çabuk kaleye gitmek isterken yapılan pas hataları ve haddinden fazla geriye yaslanarak geçti.

Çekilmez uyumsuzluk

20. dakika Smolov doğru bir tercih yapıp sağdaki arkadaşına pası verse maç 2-0 olmuştu bile. Neyse ki kaliteli bi oyuncu olmasına rağmen final paslarını atamadı ilk yarıda. Fenerbahçe ise rakibi kontrol etme çabasına rağmen Sow ve Emenike’nin etkisizliğiyle ‘0’ pozisyonlu bir 45 oynadı. 2. yarı ise topa biraz daha hakim olan Fenerbahçe set hücumunu çok yapamamakla beraber yine Lens’in bireysel çabasını beklemeye devam etti. Ama olmadı. Musa Sow-Emenike uyumsuzluğu çekilmez hale gelince Advocaat’tan Fernandao ve Ozan hamleleri geldi. ‘Skoru mu tutmak lazım, yoksa gol bulmak daha mı kolay!’ derken Fenerbahçe’nin bu takımı İstanbul’da her türlü yenebileceğine kendimizi inandırarak 1-0’a razı olduk.

Coşkulu oyunla tur geçilir

Çünkü bizim gol atma ihtimalimizden çok Krasnodar’ın gol atma ihtimali daha kuvvetli gibiydi. Krasnodar ne çok agresif ne de kalitesi üstesinden gelinemeyecek bir rakipti. İhtiyacımız olan tek şey ise oyuncularımızın turu bu maçın aksine istemesiydi. Son olarak bu tip maçların rövanşlarını almak istiyorsanız Advocaat’ın önde basma konusundaki düşüncelerinin aksine önde basıp tempo yaparak kolay demiyorum ama coşkulu oynayıp tur daha kolay geçilebilir.