Sakince kazandı

Maça acelesi olmadan başlayan taraf Beşiktaş’tı. Yine pas trafiğini acelesi olmadan yaparken önceki maçlara oranla topu dikine oynamakta biraz daha tereddütlüydüler. Galatasaray ise İgor Tudor’un top rakipteyken 5’li savunmaya dönen taktik anlayışı, top kendisine geçtiğinde 3’lü savunmaya dönüp orta sahada 1 oyuncu fazla olabilmek üzerineydi. Ama henüz bu taktikle yeni tanışan oyuncular “Kim nereye koşacak” derken kendilerinden beklenen performansı gösteremediler. Özellikle de Bruma’nın haddinden fazla göbeğe kaçarak oynaması, alan bulmakta zorlanmasına sebep oldu. Beşiktaş ise hücum anlamında çok iştahsız bir ilk yarı oynayınca, Babel’in cılız hamlesi dışında
pozisyon bulamadan içeri girdi. Dışarı ise Anderson Talisca’nın gol şansını yanına alarak attığı frikik golüyle geri döndü. Beşiktaş sakince kazanırken, maç, beraberliğin dahi yaramadığı Galatasaray için çok daha zor hale geldi.

Baskıyı engelledi

50. dakikada Selçuk ikinci sarıdan atılmayınca, Tudor kementi atarak hücumu desteklemek için değil Selçuk’u kurtarmak için bir hamle yaptı. Ama bütün iş ona kalmış gibi oyunu zorlayan sadece Bruma’ydı. Oyunun temposunu istediği gibi ayarlayan Beşiktaş olunca, Tudor son ve en güçlü kozlarını oynayarak Eren ve Rodrigues’i aynı anda oyuna aldı. Fakat Şenol Güneş’in Tolgay hamlesi sahadaki en faydalı hamleydi. Beşiktaş’ın topu önde tutma becerisi maç boyunca Galatasaray’ın baskı kurmasını engelledi.

Hakemin tek kusuru...

Tolga Ve Podolski, yakaladıkları pozisyonları kaçırınca Galatasaray için mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Beşiktaş’ta saha içinde sakinliğini ve defansif disiplinini hiç kaybetmeden oynayan Adriano başta olmak üzere Atiba, Atınç, Marcelo ve attığı golle galibiyeti getiren Talisca ön plana çıkan oyunculardı. Bülent Yıldırım ise her iki takım adına dengeli kararlar verirken, tek kusuru Selçuk’u ikinci sarı karttan atmaması oldu.