MENÜ

Birkaç İyi Adam

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Gençliğinde kalecilik yapmış Fransız yazar ve filozof Albert Camus’un, “İnsanoğlunun ahlaklılığı ve yükümlülükleri hakkında bildiğim her şeyi futbola borçluyum” demesinin bir nedeni vardı elbet. Belki de sporun insanların hayatında nasıl bir iz bırakması gerektiğinin farkındaydı. Türkiye’de bu hafta öne çıkan birkaç iyi adamın da bizlere öğreteceği çok şey var.

Dirk Kuyt

Simon Kuper, 'Futbol Adamları' kitabında onun için şu satırları yazmıştı; “Kuyt, bedeninin tüm parçaları mükemmel bir düzen içinde işleyen ve en güzel zamanını yaşayan bir adamın neşesini yansıtıyor. Golcülerin çoğu enerjilerini gol atmaya saklar. Kuyt kanatlar boyunca koşuyor ve gole giderken çalımlar atıyor. Çoğu defans oyuncusundan daha iyi savunma yaptığı gibi birçok kanat oyuncusundan da daha fazla asisti var." Aynı yazı içerisinde Kuyt’ın ağzından birkaç cümle de yer alıyor, “Elinden gelenin en iyisini yapmak angarya değil, öyle değil mi? Futbolcu olduğum için dizlerimin üzerine çöküp Tanrı’ya şükretmeliyim ve ediyorum da."

Kuyt belki hiçbir zaman tipik bir 'yıldız' olarak nitelendirilmeyecek ama derbinin skorunu belirleyen isim olan Hollandalı, hem maç içi tavırları, hem de maç sonunda kendisine koşan sarışın ufaklıklar ile yaşadığı sevinçle tüm 'profesyonellere' güzel bir mesaj veriyor. Alabilene tabii...

Sinan Güler

Galatasaray-Fenerbahçe’nin basketbol derbisi bittiğinde maçın yıldızı tartışmasız Sinan Güler’di. Attığı 25 sayı ve parkeye koyduğu yürek, zor bir dönemden geçen takımını galibiyete taşıyan en önemli etkendi. Maç sonunda kendisine mikrofon uzatıldığında Sinan’ın kurduğu cümleler, alışık olduğumuz kalıpların çok dışındaydı. Bir basketbol yorumcusu edasıyla konuşmaya başlayan Sinan, sakat sakat oynadığı derbiyi Isiah Thomas’ın 1988 NBA Finalleri’ndeki Lakers-Pistons eşleşmesinin 6. maçına benzettiğini söyledi. Maç içerisinde bileğinden sakatlanan ama sadece üçüncü çeyrekte 25 sayı atmayı başaran Thomas, muhteşem bir performans ortaya koymuştu. Tek fark, Pistons’ın o maçı kaybetmiş olması. Sinan bu oyunu kalpten seven, takip eden, okuyan ve üzerine düşünen bir adam. Eminim ki birçok baba oğlunu ya da kızını basketbola yönlendirirken ileride Sinan Güler gibi bir sporcu olmasını umut ediyordur.

Atiba Hutchinson

Kontratınız daha yenilenmemiş. Gelecek sezon kariyerinize nerede devam edeceğinizi bilmiyorsunuz. Takımınıza yaptığınız her katkının değeri büyük. Bu sezonki ilk golünüzü atıyorsunuz ve Beşiktaş o golle zorlu Sivas deplasmanından üç puan ile dönüyor. Atiba’ya attığı gol sorulunca verdiği cevap onun sportmen kimliğinin bir parçası: "Aslında topu kontrol etmeye çalıştım ama top kalecinin yanından ağlara gitti."

Emrah Tuncel

Emrah, Kasımpaşa karşısında bu sezonki 4. maçına çıktı. Oğuz’un yokluğunda onun performansı önemliydi. Akhisar Belediyespor’un 2-0 yenik durumdan gelerek beraberliğe taşıdığı karşılaşmanın son dakikalarında iki takım da galibiyet arıyordu. Hakem Tolga Özkalfa, sağ kanattan gelen bir ortanın devamında taç atışını Akhisar Belediyespor’a verdi. Bu fırsatla son saniyelerde bir hücum daha geliştirebilir ya da oyunu tutabilirlerdi. Emrah, kale arkasındaki yardımcı hakeme topun kendisinden çıktığını belirtti ve taç atışı el değiştirdi. Maçın skoru değişmedi. Emrah’ın bir sonraki hafta kalede olup olmayacağı belli değil ama bu hareketiyle onu kalede gördüğümüz her maçta yüzümüzde bir gülümseme olacağı kesin.

Sporcuları betimlememizi sağlayan değerler evde ya da güncel hayatlarında neler yaptıkları değil, saha içi ve çevresinde neler yaptıkları. Kuyt, Sinan Güler, Atiba, Emrah gibi sporcular mücadeleci kimlikleri ve saha içerisinde asla pes etmeyen yapılarının yanında bizlere bir hikaye anlatmaya çalışan adamlar. Yeter ki onlara kulak verelim. İnanın bunu yaptığımızda bir sonraki gün daha mutlu, daha huzurlu bir spor dünyasına uyanacağız.

YORUM YAZ