MENÜ

Ya çoğunluğu oluşturanlar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Taraftarlık zor zenaattır Türkiye’de. Ama takımını desteklemek ve sahadaki sporcuya küfür etmeye tenezzül etmeden maçını izlemek isteyenler için çok çok daha zordur. Küfür edene karşı çıktıklarında renkdaşlarından dayak yeme noktasına gelirler. “Takımı niye protesto ediyorsunuz” dediğinizde on kişi üstünüze yürür. Alkol alıp gelen değil, komalık vaziyette stada, salona gelenlerin kendi içindeki kavgasında ezilmemek, eşini-çocuğunu korumak için kaçarlar. Polis karıştığında arada kalan yine bu taraftarlardır. Kimse suçu olmayan sıradan vatandaşın belinden sakatlanmasını konuşmaz. Taraftar grupları kendi aralarında iktidar ve güç kavgasında iken de arada hep bu insanlar kalır.
Fenerbahçe-Vakıfbank voleybol maçında yaşananlar sıradan ama işte yukarıda yazdıklarımı hatırlatıyor. Çelişkileri. Küfür eden ve kavga edenin kendisini haklı çıkarmak için sığındığı fedakar taraftar kimliğini. Kulüp başkanlarının kolayı seçip boyun eğdiği taraftar gruplarını (Galatasaray ve Beşiktaş’ın durumu).
Evet, kimsenin gelmediği maçlara geliyorlar. Evet, kimse bu fedakarlıkların karşılığını vermiyor. Evet, insan gibi maç izlenmiyor. Evet, yönetim ve Aziz Yıldırım ile ilgili sorunlar var. Onlar şikayetçi ama ya kendi halindeki taraftar kimi nereye şikayet etsin?
Türk futbolunda taraftar grupları birer güç odağıdır. Grup olup dernek haline dönüştüğü an kulübü yönetebileceğine inanan, egosu yükselen, niye stada geldiğini unutan, saflığını kaybeden, statta bağırarak başkan devirip, teknik direktör yollayabileceğini bilen güç odakları. Kendisini çatışmaya attığı için üstün görenler.
Bir gruba ait olmak, bir ağabeyin nasıl bu alemde racon saldığını görüp kanatlarına sığınmak isteyenler de diğer tarafta.
Ya bu taraklarda bezi olmayan ve çoğunluğu oluşturan taraftar ne olacak? Aziz Yıldırım onlara öncelik verirse ne olacak?
Fenerbahçeliler, Akatlar Spor Salonu’nda bayan basketbolcularına yapılan terbiyesizlikler için çok isyan etti. Yönetimine bunlara karşı çaresiz kaldığı için öfke kustu. O toplu küfürleri duyan herkes utanırdı. Tıpkı birkaç ay once Caferağa’da Beşiktaş maçında Fenerbahçeli bir grubun yaptığı küfürlerden utandığı gibi. Pekii, ne içindi bunca mücadele ve isyan?
Ya da durduk yerde, takım sahada kazanmak için çırpınırken gidip Partizan taraftarlarına birşeyler fırlatmak, olay çıkartmak neye hizmet?
Küfürden şikayeti olan gider Aziz Yıldırım’a dava açar, o da onlara açar. Aysun ve eşi de hepsine hakaret davası açar. Dert taraftarlıksa, önce tüm kulüp taraftarları oturur ve Türkiye genelindeki sorunların çözümü için hukuki ve sosyal yolları zorlar.
Dert sadece taraftarlıksa, Fenerbahçe’nin Aziz Yıldırım’a değil kendilerine de kalmayacağını bilir.

YORUM YAZ