MENÜ

Gelenek dışı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Capello’nun yaptığı yüzlerce hata sayabilirim. Her takımında! Bu sezonki Chelsea’ye bakarak Mourinho’nun ne kadar balon olduğunu iddia edebilirim. Onlarca Real, Bayern Munih, Liverpool kadrosu sayabilirim. Takımın yüzde 50’sinden fazlası yabancı olup, takımında kulüpten yetişmiş çekirdek olmadan, ağabey olmadan kazanmış ya da olup hiç bir şey elde edemeyen.
Onlarca kulüp sayabilirim lig sonuncusuna da, Şampiyonlar Ligi’nde güçlü rakibe de aynı taktik anlayışla, aynı onbirlerle çıkıp başarılı olan. Onlarca takım sayabilirim rakibe göre değişen, ama sonuca ulaşamayan.
Yüzlerce takım sayabilirim ikide bir veya sezon ortası teknik direktör gönderip asla başarılı olamayan. Ya da son 20 yıl içinde teknik direktörünü gönderdikten sonra başarıya ulaşan sadece üç beş takım sayabilirim.
Yüzlerce takım sayarım. Maddi gücüne ve sağlam kulüp yapısına rağmen her yıl her şeyi kazanamayan, hatta yıllarca kazanamayan.
Bu ülkede üretilen her futbol tezine ve yorumuna istediğim kadar anti-tez üretebilirim, delilleriyle.
Bu ülkede bir sezon içinde yapılan yorumların neredeyse yüzde 80-90’ının nasıl boş olduğunu yüzlerce örnek vererek çürütebilirim. Ama gerek kalmıyor. Olaylar ve takımlar bunu zaten yapıyor. Tek sorun bunu farkedebilmek. Teknik adamlardan hesap soruluyor da yorumculardan ve medyadan hesap sorabilen kimse yok. Oysa tüm iletişim kanalları açık. Medya devlet organizasyonu değil, bağımsız! Ülkenin diğer sesi!
Futbolun en büyük düşmanı bahis. Türkiye’de iki düşmanı daha var. Biri bilgisayar menacerlik oyunları. Futbolcu satıp, yenisini alarak işi çözebileceğini düşünen zihniyetin en büyük destekçisi. Playstation planlarıyla kulüpleri ve futbolu yönetebileceğini düşünenlerin...
Diğer düşman fikir kopyacılığı. Herkes birbirinin fikrini kullandığı için mikrop gibi yayılan klişeler. Hem sokakta hem eski-yeni-modern-bağnaz yorumcu farketmiyor, etrafında dönüyoruz. 13-14 yaşında bir çocuğu dinlerken pazar ve pazartesi programlarını seyrediyor gibi olup dehşete kapılıyorum.
Yukarıdaki tablonun parçası olmadan bakarsak: Fenerbahçe geçen sezonun üstüne çıktı. Futbolcuların tüm yıl hiçbir şey yapmamış gibi suçluluk hissetmeleri onların değil, futbol kültürünün günahı. İki ligi götüremediler, ki çoğu takım bunu yaşıyor. İyi plan yapamayıp eksiklerini göremedikleri için de çoğu, ertesi sezon altında kalıyor. Fenerbahçe hatalarını düzelterek devam etmeli. Taraftar şartıyla teknik direktör planları yapmadan. Zira sokakta ve masa başında milyonlarca “Samandıra basan” zihniyetli insan var. Onların yumruğu da dilleri ve nefesleri. Diğer takımları da tablo dışında değerlendireceğiz...

YORUM YAZ