MENÜ

MHK'den kadınlara negatif ayrımcılık!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

1982 Anayasası’nın eşitlik ilkesini düzenleyen maddesi 2004 yılında değiştirilerek kadınlar açısından pozitif ayrımcılığa imkân tanıyan bir ifade eklenmişti. Avrupa Birliği’ne uyumun sağlanması bakımından önem arz eden bu madde sanırım Merkez Hakem Kurulu (MHK) ilkelerine ters.

Gariptir ki; bu MHK, Tuba Tosun Ayer ve Dilan Deniz Gökçek’i Süper Lig Gözlemci kadrosuna kendileri almıştı. Aynı MHK, bu yıl oynanan hiçbir maçta bu iki ismi görevlendirmedi. Aslında görev alabilmeleri için pozitif ayrımcılığa dahi ihtiyaçları yokken, neden negatif ayrımcılığa uğradıklarını doğrusu bilemiyorum.

Eyyamcı gözlemciler!

Gözlemciler konusuna girmişken devam edelim. Hakem hatalarına odaklandık, oysa gözlemcilerin durumu içler acısı! İlk 5 haftada hakemlerin yaptığı çok ciddi hatalar var. Gözlemciler nasıl not veriyor bilemiyoruz ama gözlemcinin de, hata yapan hakemin de ertesi hafta maçı oluyor. Bazı gözlemciler işi öğrenmiş! Hakem hata da yapsa tam not veriyor, ertesi hafta maçı kapıyor! Anlaşılan kurul, hakemi ceza alsın istemiyor!

Yangında ilk kurtarılacak!

Takip ediyorum, gözlemci atamalarında büyük adaletsizlik yapılıyor. Bazı gözlemciler her hafta Süper Lig maçında görev alırken bazıları 1.Lig’i zor görüyor. Sakın ola kimse bana kariyerden bahsetmesin. Geçmişte tek başarısı 2.Lig’de düdük çalmak olan birisi; tüm gözlemcilerin yönetiminden, atanmasından ve eğitiminden sorumlu olabiliyorsa, o kadroda yer alan gözlemcilerin tamamı Şampiyonlar Ligi’nde maç izler! Kimse kendine “Yangında ilk kurtarılacak” muamelesi yapmasın. Kazara bir yangın çıkacak olursa, hakemler ve gözlemciler ilk olarak onu ateşe atarlar, dikkat etsin!

Deniz Ateş’in çilesi bitmemiş

Namoğlu MHK’si ligin ilk haftasında Bitnel’e maç verince herkes gibi ben de ona uygulanan ambargonun kalktığını düşünmüştüm. Ancak Bitnel aradan geçen 5 haftada tekrar görev alamadı. Anlaşılıyor ki birileri Namoğlu’nun kulağını çekti ve Bitnel’in yasaklı olduğunu hatırlattı.

Oysa bir sene evvel MHK başkanlığından ayrılan Namoğlu: “Benden bazı hakemlere görev vermemem istendi. Bu konu benim prensiplerime aykırı. O yüzden istifa ettim” demişti. Çok değil, üzerinden sadece bir yıl geçti. Prensipler mi değişti, Bitnel diğer hakemlerden daha mı değersiz ya da merhum siyasetçimizin tabiriyle “Dün dündür, bugün bugündür” mü diyorsunuz?

Meydan boş kaldı

Geride kalan 5 hafta sonunda çok iddialı bir yorumda bulunmak istiyorum: “Hızla dünya hakemliğinden uzaklaşıyoruz.” Bu iddiamın nedeni, tüm hakemlerin “Disiplin Yaptırımlar”ını kafalarına göre uyguluyor olmaları. Her maç en az 3-4 kart gösterilmiyor, hakemler kartlık pozisyonları görmezden geliyor. Çıkması gereken 3 kırmızıdan sadece biri çıkıyor.

Bu hafta 9 maçın tamamını izledim. Derbide en az 5 kart cepte kaldı. Başakşehir, Bursaspor, Kayserispor maçlarında çıkmayan en az 3-4 sarı kart var. Fenerbahçe maçında en az 4 sarı kart hatası var. Bu akşam Beşiktaş maçında Zawyer’i izleyeceğiz. Maç boyu 4 sarı kart hatası yapsın, bir daha Şampiyonlar Ligi’nde maç yüzü göremez. Bizde fark etmiyor, herşeye rağmen ertesi hafta maç hazır! Daha bunlar iyi günlerimiz. Yarın 1 sarı kartı tartıştığımız günler de gelecek. MHK bugün önlemini alamazsa, yarını düşünemiyorum bile...

YORUM YAZ