MENÜ

Tarihi ironi!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Büyük iddialarla çıkılan yolculuğun sonunda önce ‘Play-Off amortisi’... Sonra ‘muhteşem geri dönüşler’ retoriği... O nedenle gerek Fatih Terim gerekse Arda Turan, işin neredeyse tamama erdiği Çek Cumhuriyeti maçının ardından hedefin yakınlaşmasıyla birlikte üst seviye kibirli bir dille çıktılar hepimizin karşısına... Neyse ki ‘bu taktiğe’ çoğumuz aşinayız da, en azından şaşmadık!..

Dün gece bu gruptaki son maçlarında kazanma alışkanlığını iyice geliştiren milliler bir önceki maçta olduğu gibi ‘hedefi olmayan’ ikinci rakibi karşısında da doğru oynama çizgisine sadık kalarak istediğine ulaştı.

İlk devre topu İzlanda’ya zaman zaman teslim etmiş olan milliler, onların ‘tehlike yaratmaları’na izin vermedikleri gibi hatırı sayılır pozisyonlar geliştirmekten de geri durmadı.

Selçuk İnan’la mucize

Temkinli oyun, ayarlı tempo, bilinçli top kullanımı... Bu formülle doğru olanı yapıp, ilk devreyi ‘kazasız belasız’ atlatarak skoru ikinci devreye bıraktılar. Yine de 4-6-0 biçiminde özetlenecek mevcut dizilişte bir ‘gizli santrfor’un eksikliği açıkça hissediliyordu. Sonuçta Terim, önce 72’de öne bir ‘hakiki santrfor’ Cenk’i ardından ikincisi Umut Bulut’u alarak skoru hedefledi. Ancak hesaplayamadığı yaptığı ilk değişiklik olan Gökhan Töre’ydi. Beşiktaş’ın ‘belirsiz oyuncu’su Töre öyle bir iş yaptı ki belki de başka biçimde işleyecek bir planı tam çöpe atmıştı ki, 90’da Selçuk İnan işte o ‘mucize’yi bir kez daha gerçekleştiren o muhteşem vuruşu çıkardı.

Sonuçta şampiyonaya gitmek için olasılıklarının çoğu başkalarının elinde olan Türkiye, kendi yapması gerekeni son anda da olsa yaptı. Ancak ‘tarihi ironi’ esasen iki kez yenemediğimiz Letonya’nın iki kez yendiğimiz Kazakistan’a kendi sahasında yenilmesiyle tecelli etti...

YORUM YAZ