MENÜ

Salladı, yıktı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bazen olan biteni anlamakta zorlanırız!.. Bu maç biraz da böylesi bir duruma denk düştü benim için. Geçen yıl küme düşen Rize, Süper Lig’e yeniden yaklaşmışken 15 bin kişilik stadyumunun ‘ıssızlığı’nı hangi nedene bağlamak gerek? Futbolu sevmemek mi? Sahada oynananı beğenmemek mi? Kentte daha önemli bir etkinliğin olması mı? Bir kenti birlikte yükseltmek, geliştirmek onu herkes için daha yaşanır kılmak için futbol bize yeterince imkan sağlamıyor mu? İlk devresi Rize’nin rakip alandaki ablukasıyla geçti. Ancak gerek sık fauller gerek buna bağlı olarak temponun düşük kalması nedeniyle pozisyon sayısı sınırlıydı. Bu tempo ve anlayışla belki maç kazanmak mümkün ancak oyuncu yükseltmek imkansıza yakın. Üç dört sezon önce ülkenin ‘kıymetlilerinden’ Recep Niyaz’ın (22) - ki takımının iyilerindendiyerinde sayması bu sebepten... Keza Demirspor’a ‘gelişsin’ diye kiralanan Atabey’in (22) durumu da benzer...

Kurtuluş her şeyi yaptı

‘Maç’ın ‘futbol’ çağrışımı yapması için 70 dakika bekledikten sonra işler karışmaya başladı. Rize maçı bu dakikadan sonra koparamadıysa nedeni atmayı beceremediklerinden değil, Demirspor kalecisi Kurtuluş’un fevkalade kurtarışlarına takılmış olmalarındandı. Kolay geçecekleri maçı ‘nefesleri kesen maç’ klişesine dönüştürüp son bölüme sıkıştırdılar ama istediklerini alıp stresi alttaki rakiplerine yüklediler.

YORUM YAZ