MENÜ

Pas trafiğini engelleyince

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sahaya, doğru ve haklı olarak ‘savunmacı görünümlü’ bir 11 süren Şenol Güneş, grubun en zor maçında ilk yarıyı en azından skor açısından istediği gibi tamamladı. Yine de skor değil ama sahadaki icrada özellikle Adriano’nun golünden sonra gözle görülür sıkıntılar vardı. Ama önce gol... İlk golde gözler Tolgay’ın Quaresma’ya geçirdiği muazzam pasa kilitlendiyse de pozisyonu çözen, Beck’in oraya yaptığı koşu oldu. Caner’in uzun ters topunda Napoli’nin sol bek bölgesindeki Beck’in katılımıyla oluşan sayısal Beşiktaş üstünlüğü ve rakipten de sekse ortası, Adriano’nun soldan sızmasıyla golle sonuçlandı.

‘Hoşgeldim’ golü

Ama bundan sonra Sarri oyun kurucuları Jorginho ve Hamsik’i arkaya alarak Beşiktaş’ın baskı unsurları Atiba, Necip, Tolgay üçlüsünü öne çekti. Böylece Beşiktaş’ın düzeni bozuldu. Orta sahada geniş alanlar yaratan Napoli hem oraları kullanıp hem de defansın arkasına attıkları uzun toplarla çözüm aradı. Bu sayede sonuç alamadı ama özellikle iki kenarı iyi işledi. Ve yine ne iyi ki, Napoli, uzun süre başarıyla uyguladığı bu kurgudan golü yedi. Orta sahada bir an baskı yiyen ve çıkış bulamayan Jorginho, kurtuluş olarak geri pasını akıl edince Aboubakar da ‘Hoşgeldim’ golünü yaptı.
Beşiktaş ikinci yarıya daha olgun, daha güvenli başladı. Ritmi düşürdü. Bunu da soğukkanlı ve güvenlikli paslarla sahayı enine kullanarak yaptı. Ayrıca ilk devreye göre birbirine daha yakın oynayarak Napoli’nin o ünlü pas trafiğini engelledi. Ancak gol olan ikinci penaltı, yolunda giden işleri rayından çıkarır gibi oldu. Ele geçen denge yine eşitlendi.

Avantaj geri alındı

“Futbolda farkı ayrıntılar belirler” denir... İlk golde Beck’in hücuma dahli gibi 85’te Gökhan İnler’in Quaresma’ya attığı uzun mesafeli ters topun akabinde gelişenler maçı Beşiktaş’a getirdi.
Bu fevkalade maçta başta Marcelo takipçileri Fabri, Atiba, Necip ve Beck Beşiktaş’ı bu zorlu deplasmanda diri tutan isimlerdi. Bu ekibe katılan diğerleri çok önemli eksikleri olsa da Napoli gibi bir takımı tıpkı ‘yüzdeli oynayan’ Roma gibi durdurup, onlar gibi üç de gol atmayı başardılar. Böylece İnönü’de Kiev’e karşı kaybettikleri avantajı daha güçlü biçimde ele geçirdiler.

YORUM YAZ