MENÜ

'Nisyan' değil isyan isyan

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kendisini tanımam ama izlenimim çok muhterem biri olduğu yönünde. Federasyon başkanlığı önerisini nazikçe reddettiğinde de, “İşte ihtiyacımız olan adam” demiştim.
Ne yazık ki, çoğumuz gibi Şenes Erzik gibi kalibreli birinin de zaman zaman kafası karışabiliyor. 25 Şubat’ta Devrim Sevimay’la Milliyet için yaptığı söyleşideki bazı tespitleri, Şenes Bey’in de gezegeni virüs gibi saran ‘unutma/unutturma’ kültüründen ne kadar etkilendiğini gösteriyor. Şaşırtıcı!.. İsviçre maçındaki olayların ardından Fatih Terim ile FIFA’nın barışmasını anlatırken “Dün yoktur futbolda” diyordu, “Bugün ve yarın vardır. Kötü hadiseleri unutmak zorundasınız. Heysel’le yaşanır mı? 309 kişi ölmüş unutmak zorundasınız...” Hakkını yemeyelim konuşmasının dibine de eklemiş, “Bazı şeyleri unutmak iyidir, yeter ki ders alınsın.”
Bir röportaj sırasında insanın ağzından murad etmediği şeyler çıkabilir elbette. Bu hakkı saklı tutarak, Şenes Bey ya da böyle düşünenlerin unutmaması gereken bir şeyi yeniden hatırlatmak gerekiyor. Ders almak için ilk yapılması gereken, o dersin konusunu unutmamaktır. Ne kadar acı da olsa onunla yaşamanın bir zorunluluk olduğunu akıldan hiç çıkarmamak gerekiyor.
Bakın ‘unutunca’ neler olabiliyor?
‘Bununla yaşanmaz’ diye Nazilerin Yahudi soykırımını unutmak mümkün mü? Bir Yahudi bu acıyı içinde hissetmez de unutunca, işte Filistin’de Müslümanlara yapılanlar ve o yapılanlara karşı bu derin sessizlik çıkıyor ortaya. Kahramanmaraş ve Çorum katliamlarını unutup, hesaplaşamayınca, bu kez Sivas’ta gözümüzün önünde insanlar yakılıyor ve biz onu da unutuyoruz... Hadi futbola dönelim.. İsviçre milli maçında olanları biz değil uluslararası kurullar cezalandırdığı, biz o olaya karışanları cezalandırmayı bölücülük, vatana ihanet saydığımız ve bir süre sonra olayı unutup, hiçbir şey yokmuş gibi yaptığımız için Emre ve Arda gibi gencecik çocuklar bütün ülkenin gözü önünde gazetecilere hareket çekiyorlar, sonra da biri takımın başına hala kaptan olarak çıkartılıyorsa, ‘unutmak’ iyi bir şey değildir.
Değildir ki, Beşiktaş As Başkanı Levent Erdoğan, futbolculara “Kız gibi oynuyorlar” dediğinde onca yazıya ve tepkiye rağmen bu cinsiyet ayrımcı tanımlama unutuluyor ve aynı kulübün bir başka yöneticisi olan Sinan Engin’in futbolculara “Adam gibi oynayın” dediğini okuyorsak gazetelerden, unutmak iyi bir şey olamaz Şenes Bey... Hafızasız yaşanmıyor, inanın, unutarak daha güzel bir hayat mümkün olmuyor. “İnsanın yaşadığı değildir hayat, aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır” demiyor muydu büyük yazar Gabriel Garcia Marquez... Yani ‘nisyan’da değil kurtuluşumuz, haksızlığa, zulme ve kötülüğe karşı göstereceğimiz itirazda, ‘isyan’dadır.
Dinleyenler bilir, dinlemeyenler de umarım dinler, güzel bir Ezginin Günlüğü şarkısının bir yerinde şöyle denir; “Dilsizler bana danışır/Kelebeklerin aklı benim/Gemilerle her gece ben çok uzaklardan dönerim/Sen unut geçmişini ben aklımda tutarım/Adamım, bu küçük işlere ben bakarım, yanarım...”

YORUM YAZ