MENÜ

İkinci yarı severler!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligin sonucu en çok merak edilen maçlarından birinde ‘düzene dayalı oyun’ ile ‘beceri ve tempo oyunu oynayan’ iki takım karşılaştı. İlk yarı boyunca görüldü ki, ‘düzenli Başakşehir’ adeta düşünmeksizin ezbere oynuyordu. İnönü’ye gelene kadar dersine en iyisinden çalışmış, karşılaşacağı problemlere dair bolca örnek çözmüş, yapabileceğinden emin olduğu için de sakin kalma meselesini halletmişti. ‘Geçiş oyunu’ olarak adlandırılan topun el değiştirdiği anda yapılması gerekenleri harfiyen uygulayan takım Emre/Mahmut merkezli savunma/hücum varyasyonlarıyla Mosorro, Visca, Cengiz ve Mehmet Batdal’ı bol bol pozisyona soktu. Bilinir, ev sahibi Beşiktaş açısından son Benfica maçında da olduğu gibi maçların ilk yarıları her daim sıkıntılıdır.

Yaratıcılık artırıldı

Oyun kurmakta, hızlı çıkmakta, bireysel olarak fark yaratmakta ağırlıklı olarak ‘ikinci yarı’ya kurgulu bir takımdır Beşiktaş. Bu nedenle, değişikliklerle gelen akışkanlığın ya da bireysel becerinin ağırlığını hissettirdiği ikinci yarılara alışmış taraftarı da temkinlidir. Maça biri ‘çaylak’ olan Beşiktaş stoperlerine baskıyla başladı Başakşehir ama ‘işi’ daha çok sağ bek Beck’in üzerinden çözdü. Stoper uyumsuzluğu nedeniyle geniş bir alanı savunmak zorunda kalan Beck, hem hataların hem de savuşturmaların adamı olarak göze çarptı ilk yarı boyunca. Ancak devre sonuna kalmadan Emre’nin sakatlanarak oyundan çıkması maçın akışını da hikayesini de değiştirdi. Tahmin edileceği gibi Beşiktaş, ilk yarının son on dakikasında ele aldığı oyunu ikinci yarının hemen başında daha da öne taşıdı. Çünkü artık hem rakibin en önemli oyuncusu Emre sahada yoktu hem de Gökhan çıkmış yerine Tolgay sahaya sürülerek yaratıcı oyuncu sayısı Oğuzhan’la birlikte ikiye çıkarılmıştı.

Ritmi kaybetmeye başladılar

Beşiktaş oyunu akıtıp Başakşehir’i koşturmaya başlayınca da yedek kulübesi sınırlı ve yaşça ‘olgun oyuncular’dan kurulu Abdullah Avcı takımı ritmini kaybetmeye başladı. Bu arada bir hayli ciddi iki gol pozisyonu da buldular. Beşiktaş ise istediği tempoya ulaşamadıkça çözüm üretmekte zorlandı. Bu durum, ikinci yarı tempoya alışmış taraftarı da aşağı çekti. Neticede ligin bu döneme kadar en iyi işleri yapan iki takımı yenişemedi ancak polemik ve tartışmalar ülkesi Türkiye için ‘ağır çekim’ bir fırsat doğdu.

YORUM YAZ