MENÜ

Boş tribüne gol koşusu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

‘Usta işi proje’lerle futbolu insansızlaştıran federasyon ülkenin en tansiyonlu 3-5 maçından biri olan Bursa-Beşiktaş maçını da ‘çekirdek çitleme müsabakası’na çevirdi. Kuşkusuz ki bu ilgisizlik tek başına ‘Passolig mucizesi’yle açıklanamaz ama etkisinin büyük olduğu da su götürmez. Sahi futbol ve futbolcunun vasat altı, seyircinin mumla arandığı ülkeye kaç yeni stat yapılıyordu?...

Dönelim maça... Bursa ilk yarı boyunca ülkenin en iyi savunma yapan takımı Beşiktaş’ı ceza sahasının içine hapsetti. Özellikle ceza sahasının hücum yönüne göre sol köşesinden dalan Bakambu’yu Beşiktaş müdafaası devre boyunca ‘göz takibi’ne alınca devrenin en iyisi de kaçınılmaz olarak kaleci Tolga oldu. Ancak denklemin belirleyicisi ‘ön libero’lar oldu... Kenarlara açılan her topta işlevsizleşen ve top kapmakta zorlanan Veli/Atiba hattına karşın cılız ataklara set kurup arkaya sarkıtmayan ve kaptıkları topu pozitif kullanan Ozan/Belluschi hattı oyuna da rengini veren ikili oldu. Devre bitmeden önce Oğuzhan/Sosa ikinci devreye de Necip/Serdar yenilenmesiyle başlayan Bilic, Şenol Güneş’in takımının yakaladığı ritmi bozup tempoyu iyice aşağı çekti. Böylece takım olarak yakın oynama tecrübesi olan Beşiktaş istediğini kurgulama şansı yakaladı ve Sosa’nın çekip çevirdiği işlerde Olcay/Ba ikilisiyle gol fırsatları da yakaladı. Onlardan birinde de Olcay, Bakumba’nın ilk yarı yapamadığını yapıp Sosa’dan aldığı topu sol çaprazdan gol yapınca Beşiktaş belki planladığı ama uygulamakta zorlandığı üç puanı aldı.

Son bir soru ile bitirelim; Passolig kartı gibi mucizevi bir işi akıl etmiş ve bunca önlemi almışken Beşiktaş taraftarı hangi nedenle stada alınmadı? Yoksa ‘Passokeyfiyet’ nedeniyle mi? O nedenle Olcay’ın gol sonrası boş tribüne yaptığı kutlama koşusu ülke futbolunun getirildiği noktayı gösteren en ironik andı kuşkusuz!

YORUM YAZ