MENÜ

Yok daha neler!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İstanbul’da seyretmiştik, sadece disiplinliydiler. Futbolun gerektirdiği isabetli paslarla, sabırla oynuyorlardı. O günkü yazımızın sonunda, sanki dün geceyi görmüş gibi, “Bu takımın ekstrası yok ama, 1-0 Beşiktaş’ı aldatmasın” demiştik. Başından sonuna kadar, beklediğimizin dışında, ‘Yok daha neler’ dedirtecek saçmalıklarla, yakışmayan skorla valizi topladık. Sadece 30 dakika tempo yaptılar, Beşiktaş’ı şaşkına çevirdiler. Oyunu önde kontrol edeceğimize, dağınık şekilde geride pozisyon almaya çalıştık. Onlar ayağa isabetli pas attıllar, biz duvar tenisi oynarcasına, arkadan şişirdiklerimiz bizim kaleye duvara çarpar gibi geri döndü. Sevic-Tello tarafı sanki bayram sebebiyle ücretsiz binilen metro gibiydi... Gelen bindirdi, ceza sahasının içine istediği gibi topu indirdi. Bu tip baskılı oyunda gözümüz, ‘özel futbolcu’ Delgado’yu aradı. Oyunu kontrol edip, pas yaptıracak kalite onda vardı ama, herhalde o da kalitesini 1 saatlik pasaport kuyruğunda bırakmıştı. Holosko’nun dip koşuları, Bobo’nun bitirci vuruşları, Cisse’nin kestiği topları oyuna sokuşu sadece bizim hayal dünyamızda kaldı. Zapotocny ile Zan’ın arası hangar gibiydi. Adam paylaşımında hata yaptıkları için, Beşiktaş adına saatli bomba görüntüsündeydiler. 3 pas arka arkaya yapamadan kalemizde goller gördük. İlk tehlikeli atağımızı 41.dakikada biraz pas yapınca gördük, bundan da ders çıkaramadık. Dönen topları alamadık, çıkışta top kaybettik, kazandıklarımızı da olumlu kullanamadık. Aklımıza takılan diğer bir konu; kafile havaalanında Ukrayna’ya gidiyor, yöneticiler Bülent Yıldırım’la ilgili demeç veriyor. ‘Böyle önemli maç öncesi, dönüşe kadar sabrı yok mu!’ diye içimden geçiyor. Şimdi istediğiniz kadar konuşun.

YORUM YAZ