MENÜ

Çarpıldık

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Abuk sabuk bir maç oynadık. İspanya ve Belçika’dan 3’er, Bosna’dan 7, toplam 13 gol yiyen takıma, gol atamadan çok kritik 2 puan bırakarak geri geldik.
Öyle bir rakiple oynadık ki, yenilmek isteseniz yenemezler, hücum etmeyi bilmiyorlar, gol yemek için de adeta çabalıyorlar.
Daha önce yapılan analizlerde teknik heyetin sabırla oynayıp mümkün olduğunca topa sahip olmamız gerektiği ve kanatları kullanıp Estonya’yı devirebileceğimiz planları yaptığı biliniyordu. Peki bunları yapabildik mi: Son 15 dakika hariç, koskocaman HAYIR!

4-1-4-1 şeklinde oyuna başladık. Orta sahamızı kalabalıklaştırdık. Halil’i önde tek bıraktık. Zaten orta saha mücadelesi yapmaya çalışan rakibimizin ekmeğine yağ sürdük. Adeta bayram alışverişine çıkan insan kalabalığına döndürdük o bölgeyi. Halil doğru tercihti, ama sırtı dönük oynatırsanız tercihiniz yanlış oluyor. Bunun çaresi de aslında kenarda oturuyordu. Yusuf ile başlasak, hem rakibi oyundan düşürür, hem de Halil’i daha rahat kullanırdık. Bir de hatırlatma: Yusuf sonradan girince değil, ilk 11’de başlayınca daha verimli oluyor. Ama testi kırıldıktan sonra hatırlatsak ne olur...!
Tempo yapamadık topu hızlandıramadık. Onlar bize vurdu, biz bakakaldık.Kanattan Sabri hariç, etkili gelemedik. Estonya akıllılık yaptı, geriye yığılıp katı defansla oyunu kendi ceza sahası üzerinde kabul etmedi. Bizi kendi kalesinden uzak tutmaya çalıştılar ama teknik olarak inanın öyle zayıflar ki, onu bile tam beceremediler. Bu zayıflıklarına rağmen kalemizde pozisyon dahi buldular. Kendilerinin bile zor inanacağı ilk puanı bizden aldılar. Kısacası kuzeyde çarpıldık.

YORUM YAZ