MENÜ

Yine son dakika

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk yarıdaki karşılıklı iki gol de savunmaların sahip oldukları topları yanlış kullanmalarından geldi. Takımlar, savunma zaaflarının en yüksek olduğu böyle anlarda rakibe kaptırdıkları topu filelerinden almak gibi sıkıcı bir durum yaşamak zorunda kalıyorlar.
Fenerbahçe maçı düşük tempoyla ama oyuncu ağırlığı ile kazanmak istedi. Sahayı enine kullanmaya çalıştı. Kanat oyuncularını çizgilere yakın oynatıp, Ankaraspor defansını yelpaze gibi açarak, savunma oyuncularını birbirinden uzaklaştırıp aralarında boş alanlar yaratmayı düşündü. Kazım ve Deivid sık sık kanat değiştirip, savunmacıların hata yapmasını bekledi.
Ankaraspor ise savunmasından uzun toplarla çıktı. Özellikle Tita’nın bulunduğu sağ kanadı daha fazla kullandı. Fenerbahçe ceza alanı önünde ise verkaçlarla pozisyon üretmeyi planladı. İki savunma hatası, soyunma odasına takımları 1-1 ile gönderdi.
Fenerbahçe beklenenin aksine ikinci yarıda da temposunu yükseltmedi. Maldonado’nun uzun top atmama ısrarı, Alex’in düşük tempo ile oynaması Fenerbahçe’nin çabuk çıkmasını engelleyen en önemli unsur oldu. Buna rağmen mükemmel bir korner kombinasyonu ve Vederason’un sert şutu ile Fenerbahçe bir kez daha öne geçti. Şampiyonluk yolunda çok önemli bir viraj olmasına rağmen, Fenerbahçe’nin bildiğimiz futbolundan çok uzak oynaması, Ankaraspor’u çoğu zaman cesaretlendirdi. Adem’in direkten dönen, Neca’nın direği sıyıran vuruşları Fenerbahçeliler’in yüreklerini ağzına getirdi. Oysa, Fenerbahçe’nin Ankaraspor karşısında bu kadrosu ile bu kadar boş alanı rakibine bırakmaması gerekirdi.
Sarı-Lacivertlilerin tek mazereti Şampiyonlar Ligi yorgunluğu veya elenmenin moralsizliği olabilir. Ama, ligin sonu yaklaşmışken ve üstelik de bir adım öndeyken Fenerbahçe’nin direncinin bu kadar düşmesini ve Kezman’ın son dakikalarda kazanılan penaltıyı avuta atmasını anlamak da, anlatmak da mümkün değil. Üstelik 90+5’de yenen golle puan da kaybediliyorsa Kezman’a söylenecek çok söz olmalı.

YORUM YAZ