MENÜ

Strateji yapayım derken...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Holosko ilk yarıda elde ettiği yüzde yüzlük iki fırsatı sayıya dönüştürse, geceye adını yazdıracaktı. Tello katkısı olduğu iki golün üstüne son saniyedeki fırsatı tepmese haftanın kahramanı olacaktı. Rüştü iki önemli kurtarışının ardından Kasımpaşa’nın iki golüne de üstün refleksleriyle set çekebilse, Beşiktaş’ı ipten alan adam ilan edilecekti. Hiçbiri gerçekleşmedi, iki pozisyon hatası nedeniyle İbrahim Kaş gecenin günah keçisi olup, çıktı.

Eğer bu futbol denen oyuna bireysel gözle ve pozisyon bazlı bakıyorsak hayati hataların sahibi Kaş’ı hemen aforoz edelim. Yok eğer bu oyun bir bütündür felsefesine inanıyorsak, yargılanacakların sayısını bir kişide tutmayalım. Hele hele Beşiktaş savunma makamı, geçerli olanın artık iyi futbol değil, ‘stratejik futbol’ olarak altını çizmişse biz de dönüp, stratejiyi belirleyenlere bir göz atalım. Denizli bundan önceki son üç maçına üç defansif orta alan oyuncusuyla çıktığı halde son maçta bundan niye feragat etti. Ekrem bu maçlarda sol önde oynadığında takımının en yararlı oyuncusu olduğu halde defansın sağına çekilip, Beşiktaş’ın sol kanadı niye pasifize edildi. Kasımpaşa maçının ilk yarısında orta alanı daha ofansif bir yapıya geçirme düşüncesi tutmadığı halde ikinci mücadelenin bitimine dek Yusuf’ta neden ısrar edildi. Defansif özellikleri zaten sınırlı olan Ekrem’in önünde Holosko ile sağ kanadı, İbrahim Üzülmez’in de Yusuf ile sol kanadı tutabileceği Kasımpaşa gibi kenarları oldukça etkili kullanan bir takıma karşı nasıl bir yerleşim doğrusuydu? Bu yerleşimde kenar bekler Ekrem ve İbrahim Üzülmez’in hiç hücuma çıkma teşebbüsü taşımamaları maç boyu kenar yönetimin neden dikkatini çekmedi?

Belli ki İbrahim Toraman’ın oynayamayacak oluşu Denizli’nin kafasını karıştırdı. O da üç haftalık ezberi tamamen bozup, şaşırtma amaçlı başka bir strateji seçti. Beşiktaş, İbrahim Kaş ya da Holosko’nun değil, bozduğu ezberin faturasını ödedi.

3 Büyükler’in dikkatine...
Rijkaard’dan sonra İbrahim Üzülmez de aynı teşhisi koymuş: Rakipler Bursaspor’a farklı, kendilerine karşı farklı oynuyormuş... Yahu bu Bursaspor, bu sezon Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı, Fenerbahçe’yi de yenmedi mi? Hem de Beşiktaş ile Fenerbahçe’yi kendi evlerinde devirdi. O zaman bir düşünsün diğer şampiyon adayı ‘Üç Büyükler’... Elbirliğiyle 9 puan vermişler Bursa’ya... Buradan da 3 Büyükler’in Bursa’ya karşı gereği gibi mücadele etmedikleri sonucu çıkıyor. Dikkatlerine...

Yanlış bakış açısı...
Bursa, Ertuğrul Sağlam ile şampiyon olursa o gün konuşulacaklar, bugünden dillendirilmeye başlandı bile... Beşiktaş’ın Ertuğrul hocaya, haksızlık yaptığı ortaya çıkacakmış... Bu mantık tutarsız. Çünkü karşılığında Beşiktaş’ın Mustafa Denizli ile geçen yıl kazandığı çifte kupa var. Bunun Sağlam ile garantisi yoktu, bu birincisi... İkinci olay ise Ertuğrul Sağlam’ın teknik adamlığındaki yetersizlik değil, Beşiktaş’ta yüklendiği geniş sorumlulukları tam anlamıyla yerine getiremeyeceği kuşkusu idi...

YORUM YAZ