MENÜ

90+klasiği

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Saha Beşiktaş’ın oynayacağı bir kıvamda olmayınca, en geçerli metot ileriye şişirilecek uzun toplardı. Ne var ki Beşiktaş’ın ceza alanına gönderdiği bütün toplar Traore’de kalıyor, Gençlerbirliği’nin Beşiktaş kalesine yönlendirdiklerin de ise bu kez Isaac bunları kullanıyordu. Yani önde de, arkada da hava sahasını ev sahibi ekip kontrol ediyordu. Havada Beşiktaş’ın esamesi okunmuyordu da, peki yerde durum nasıldı? Tam bir arapsaçı. Traore’nin kestiklerinde de, Isaac’in indirdiklerinde de topun sahibi yine Başkent ekibi oyuncularıydı. Zira Tello, Serdar, Delgado’nun ilk bir saatlik dilimde rakipten kaptığı tek top yoktu. Kaybettikleri ise yığınla. Bir tek İbrahim Toraman didindi durdu. Hatta takımını öne geçirmede bile başrole soyundu.
Gençlerbirliği, Beşiktaş’ın sağ kanadının ne zaman üstüne gitse rakipsiz kaldı. Ali Tandoğan arkaya geçmişti ve Beşiktaş’ın sağ kanadı ne hücumda, ne savunmada hiçbir şey ifade etmiyordu. Baki Gençlerbirliği forvetlerinden birini ‘ha düşürdü ha düşürecek’ derken sonunda asistini yaptı. Kerem’e indirdiği topla muradına erdi! Bu bölümden sonra Ertuğrul Sağlam beklenen hamlesini yaptı ve Beşiktaş’ın forvetini üçleyerek galibiyet için son kozunu oynadı. Gerçi bu değişim taktik anlamda takıma özel bir konum kazandırmadı ancak takımın top yekün galibiyet için oyunu karşı alan yıkması Beşiktaş’ın baskılı taraf olmasına yol açtı. Bu senenin klasiği oldu artık; 90 artılardaki baskı bu kez Bobo ismiyle skora üstünlük getirdi ve Beşiktaş kötü oynamasına karşın yine kazanmasını bildi. Yunus Yıldırım, yardımcısıyla çelişkiye düştüğü pozisyonda bizce oyunu devam ettirmekte haklıydı. Yalnız öncesindeki bir korner atışında İbrahim Toraman’ın yaka paça indirilişini göremedi.

YORUM YAZ