MENÜ

2008 model Galatasaray

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray, son haftalardaki görüntüsüyle, sezon başındaki öngörümüzü yanlış çıkarmadı. “Kazanır ya da kaybeder, ama her maçında izleyenlere zevk verir” demiş ve “Öyle yüksek tempolu bir takım oluşuyor ki, izleyenler bile hakemin bitiş düdüğünden sonra nefes almayı hatırlayacak” diye eklemiştim. Bugün hemen herkes bu düşünce çizgimize gelmeye başladı!
Doğal olarak bir anda olmadı bunlar. Medyaya yansıyan ya da yansımayan ne badireler atlatıldı. Aile içindeki sürtüşmeler, gidenler-hala gidebilecekler, hakkının yendiğini düşünenler, krallıkları yıkılanlar, köşe kapmalar, yaşam savaşı verenler... Her devrim sürecinde yaşanır bu sertlikler! Bu nedenle Galatasaray takımında gözlenen ve normal olan bu anormallik halinin bir anda düzelmesini kimse beklememeli şu geçiş döneminde. Sözümüz sadece takımdaki yapılanma adınadır tabii!
Kafalara dank etti mi
Sarı-Kırmızılılar’ın özellikle Fenerbahçe ve Leverkusen karşısında ulaştığı tempo, gerçekten büyüleyici ve övgüye layık. Ama ne acı ki, iki maç da golsüz tamamlandı. Ama yine ne mutlu ki, golsüz biten iki maçın da gönül, akıl ve ümit galibi Galatasaray’dı. Benim görmek istediğim de, futbol adına öncelikli olarak bu zaten!
Ezberini artırmaya, takım olmaya başlayan bu kalabalıktan yakın zamanda yine kopmalar beklenebilir. Üç vakte kadar gözüküyor da bu... Çünkü şehir efsanesi halini alan ‘sahadaki yüzde yüz yerli Aslan’a ayak uydurması gereken diğerleri en önemli süreçte takımdan uzak kaldı. Doğal olarak Lincoln, Nonda, Sabri, Hasan Şaş, belki de Song ve hatta hiç görmediğimiz Barusso, bir ay öncesine kadar ‘bitik’ dediğimiz Arda’nın yarısına yaklaşamayacaktır kısa sürede! Dünün garantilerini, yeni bir ‘vites artırma’ süreci bekliyor şimdilerde... Gözden uzak olmanın bir sonucu değil bu, bir takım futbol ulemalarınca ‘çalışmıyor’ diye yerden yere vurulan bu çalışma grubundan uzak kalmanın bir bedeli, tabii anlayana! Örneğin Song döndü, hadi koy bakalım Emre’nin yerine gözün kapalı kolaysa. En basit anlatımıyla gelinen durum budur! Tek soru işareti ‘istikrardır’, bunun aşılması için gereken ise sabır, inat ve destektir.

YORUM YAZ