MENÜ

Simeone faktörü

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir şeyleri yanlış yapıyor olmalıyız. Çünkü bu kadarı tesadüf olamaz.
Böyle avantaj terk edilemez...

Emre’nin Atletico terapisi sonrası oynadığı rolü Trabzonspor maçındaki topla oynama süresi anlatıyor. 4 dakika 2 saniye. Bu istatistiğe aşina olmayanlar bunun önemini anlayamayabilirler. Top bir maçta ortalama 45 dakika oyunda kalıyor.

Ortalama bir orta saha oyuncusu 2-2.30 dakika civarında topa sahip oluyor. Bir oyuncunun yüzde 10’a yakın süre alması normal değil. 4 dakika az rastlanır bir oran. Geldiği andan itibaren oyunun merkezi oldu Emre. Olumlu oyunu etrafındaki herkesi oyuna uygun şekilde soktu.

Kuyt’tan Gökhan’a kadar.

İngilizler bu tip oyunculara ‘Anchor’ der. Yani çıpa ya da TDK’ya göre çapa. Oyunun merkezi. Hem mesafe hem de top açısından oyunun merkezi.Hem fiziksel hem de zihinsel fitliği onu kısa sürede Fenerbahçe’nin her şeyi değilse de çoğu yaptı.Bir nevi kilit taşı oldu. Ve kilit taşı çekildiği zaman yapı sallanıyor.

Dün Fenerbahçe sallandı. Oyuna hiçbir 5 dakikalık periyotta sürekli hakim olamadı. Emre’nin kısa sürede sağladığı yeni alışkanlık Fenerbahçe’nin Avrupa’daki sıkıntısı olacak belli ki.

20. dakikada eksik kalan BATE’ye karşı ilk yarıdaki şablonsuz saldırıdan gol olan bir penaltı ve Sow’un girdiği bir pozisyon çıktı. İkinci yarıda ise belli bölümlerde bariz bir baskı yedi Fenerbahçe.

Oyunu kenarlara açıp savunulacak alanı genişletme, dolayısıyla eksik kalan BATE’yi akına konsantre olmaktan uzak tutma işi yapılamadı.Bu oyunda ileri oynayabilen yegane oyuncu Salih’in erken oyundan alınması ise rakibi daha da yüreklendirdi.

Tamamen doğaçlama bir oyunla ve neyse ki son 16’ya kalarak bitti maç. Şimdi bir risk var. Kuyt’ın ilk geldiği günleri hatırlayın. Kaç haftada bitti ekstra katkısı?

Ve Emre’ninki ne kadar sürecek? Sonuna kadar mı? Olduğu kadar mı? İşte bütün mesele bu.

Simeone’nin etkisi ne zaman bitecek?

YORUM YAZ