MENÜ

11 maç yeseymiş...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe geçen yıl final maçında Dia’nın kırmızı kartıyla eksik kalmıştı. Bu yıl Galatasaray deplasmanında aynı sonu yaşayan Meireles dün maçın daha 3. dakikasında rakibini 2 kez tekmeleyerek dışarda kaldı. Mersin’de de kırmızı görmesi gerekiyordu, hakem sarıyla idare etti. Ama yine de Trabzon’da olmayacak.

Fenerbahçe’nin yabancı oyuncularının bu düşüncesizlik krizlerinin sorumlusu kim? Neden bu adamlar hayatlarında yapmadıkları işleri Türkiye’ye geldikten sonra yapıyorlar? Ve Meireles, üzerine onca tartışma döndükten sonra bu saçmalıkları nasıl yapıyor? Şimdi dünkü saçmalığını gördükten sonra Raul’un 11 maçlık cezası mı Fenerbahçe’yi daha çok etkilerdi? Yoksa olmasa plan buna göre yapılır, ne dünkü saçmalık ne de Trabzon’daki eksikliği idare mi edilirdi?

Asıl Bate’nin planları bozuldu


Kırmızı kartın planları temelden sarstığı kesin. Ama daha çok Bate Borisov’un. Fenerbahçe’nin topa sahip olduğu, önde oynadığı 3 santrforlu bir oyun onlar için Bayern Münih maçını hatırlatan lezzetli bir sahneydi. Kırmızı kart bunu bozdu. En azından savunma anlamında Fenerbahçe’nin Cristian dahil tembelleşmeye müsait forvet özellikli oyuncularını konsantre etti. Saklanacak bir yer kalmadı.

Takım şekli iyi

Öte yandan bu oyuncuların alan oyunundaki zaafları hücum yönünde eksik bıraktı. Doğal sonuç: Çok etkili olmasa da ikinci yarı itibarıyla an ve an Bate oyun merkezini Fenerbahçe kalesine yaklaştırdı. Bunun sebebi öndeki pas duraklarının işlemeyişi. Kuyt hem yetenek, hem de form durumu itibarıyla bu tip bir zeminde ayakta kalamazdı. Webo hakemle takıştı. Sow yalnız kaldı. Aykut Kocaman ne geride topa sahip olacak bir pas merkezi bulabildi ne de ileride. Ancak takım şekli açısından hiç bozulmadılar hiç kopmadılar. Kompakt kalmayı başardılar.

Salih ve Semih lazımdı


Kocaman bu sorunu Salih (90’da oyuna girdi) ya da Semih gibi top tutmayı bilen oyuncuları sahaya sürüp oyun merkezini biraz ileri taşıyarak çözmeyi düşünmedi. Önce Caner’i sonra da Selçuk’u eldeki ender pas verebilen adamlardan Cristian’ın yerine oyuna sürdü. Yani ben oynamayı düşünmüyorum, siz buyrun dedi. Risk alan rakibi cezalandıracak bir şey bırakmayınca risk oranı yükseldi. Ancak pozisyonlar yese de planı tuttu ve istediği 0-0’ı aldı.

Ayakta dur


Hakem İrlandalı. Alışık olduğu fizik bir oyun. Eğer tekme, çekme gibi durumlar yoksa vücut vücudalardan faul almak zor. Ama Webo bunun farkında değil. Ayakta kalmak için hiç çabalamayınca hakemin güvenini erkenden kaybetti.
Bu oyun içinde gittikçe yoruldu, moral olarak düştü. Bu şartlarda 70 dakika oyunda kalmasını anlamak güç... En azından hakemle restleşmelerinin devam etmesine göz yummak anlamında...

Mehmet Demirkol

YORUM YAZ