MENÜ

Cevabı sahada vermeli

Süper Kupa'da yedek bekleyen Burak Yılmaz'ın maç sonrası sergilediği tavırlar gündeme oturdu. Peki yıldız futbolcunun bu tavırlarının sebebi ne? Bundan sonra ne olur? Bu soruları dört yazarımıza sorduk, benzer yanıtlar aldık.

Cevabı sahada vermeli

Her gün kendini ispatlamalı

Burak her gün, her maçta hatta her antrenmanda kendisini yeniden ispat etmek zorunda. Maalesef hiçbir zaman orta vadeli de olsa kredisi olmayacak. Buraya tırnaklarıyla kazıyarak geldi. Dolayısıyla moralini bozmaya hakkı yok. Hocası, yönetim, taraftar, basın hiçbir zaman ona Drogba kredisi vermeyecek. Kafalarının bir kenarında hep kuşku olacak. Süper Kupa’da verdiği tepki bardağın taşması ama bunu yapmamalı. Bunu zaman zaman yaptığı için başarılı olamadı. Bunu yapmadığı zaman da Şampiyonlar Ligi’nde takımını kurtaran adam oldu. Geçen seneki başarı herkesten önce ona aittir. Ama Burak bunun büyüsüne kapılırsa kaybeder. Neden tepki verdi peki? Çünkü maç ‘Burak’ diye bağırıyordu. Savunma arkasına koşu yapan onun gibi bir oyuncuya ihtiyaç vardı. Ve eğer Galatasaray kazanamasaydı konuşulacak ilk konu o olacaktı. Ama yine de Burak bununla yaşamamalı.

Mehmet Demirkol

İyi futbolcu oynar


Burak, futbol tarihinde spor yorumcularına sportif değerlendirme açısından ‘ders veren’ ender futbolculardan biri. Beşiktaş ve Fenerbahçe maceralarından, 25 yaşından sonra böyle muazzam dönüşü ondan kimse beklemiyordu. Geçtiğimiz seneki şampiyonluğun ve Şampiyonlar Ligi başarısının altındaki en gösterişli imzalardan biri ona ait. Geçen sezon Bursaspor maçında da Fatih hoca tarafından beklemeye alınmış, cevabı bir sonraki maçta attığı iki golle vermişti. Yedek kaldığı Süper Kupa Finali’nden sonra verdiği fotoğraf kötüydü. Krallık sadece gol atmakla olmuyor. Burak’ın gelişim gösterdiği en önemli alan kamuoyunda çok tepkilere sebep olan hakemi aldatma girişimleriydi. Bunu bıraktı. Şimdi de hemen küskünlüğü bırakması lazım. Bildiğim bir şey var, iyi futbolcu oynar... Burak da çok ama çok iyi bir futbolcu.

Hakan Can

Burak mücadele etmeli

Her futbolcu doğal olarak ilk 11’de olmak ister.. İstememesi zaten normal değildir... Kaldı ki Burak gibi, 3 seneye 70’in üzerinde gol sığdırmış önemli bir yetenek mutlaka sahada olmayı arzu eder. Zaten golcü ve kalecilerin beklenti ve ruh durumları daha farklıdır. Ancak futbolcuların yapacağı şey hocalarından formayı kapana kadar mücadele etmektir. Neticede futbolcu antrenman ve sahada kendisinden istenileni verip formayı almalıdır. Galatasaray’da da Fatih Terim gibi çok tecrübeli ve ne istediğini bilen bir hoca mevcut. Üstelik de kaliteli yerli oyuncu kıtlığı varken ve herkes golcü ararken Fatih hoca elindeki değeri heba etmez. Kendini de riske atmaz. Neticede başarı hocanın, goller de Burak’ın hanesine yazılmaktadır. Futbolda da ölçü skor ve tabelayla atbaşı gittiğine göre Burak, “Fatih hoca takımı için doğru olanı yapıyor” diye düşünmeli ve fırsat geldiğinde gollerine devam etmelidir. Aslında krizden bahsetmek yerine, takım bütünlüğü için doğru olanın yapıldığını düşünmek hem spekülasyonları önler, hem de takıma zarar vermez.

Can Çobanoğlu

Özgün Terim tedbiri

Burak’ın en büyük avantajı, işi bilen bir Baba’ya sahip olması. Bu artı değeri mutlaka doğru ve iyi yönde kullanmalı, sahip olduğu hazinenin de her daim farkında olmalı. Nedir bu hazine? Olağanüstü futbol yetenekleri, gol yollarındaki becerileri ve babası ile Fatih hocası. Burak bu şansı iyi kullanacak ve çok daha yüksek zirvelere erecek. Şu anda yaşananların, Burak’ın tamamen olumlu ve doğru gelişimiyle ilgili kararlaştırılmış özgün Terim tedbirleri olduğunu düşünüyorum. Özellikle çevresinde dolanan emekli papazlarla paylaştığı her derdinin asla ‘günah çıkarma’ standartlarında kalmayacağını ve el altından cümle aleme yayılacağını iyi biliyor ve ‘dikkat et!’ diyorum. Burak bu tür süreçleri çok rahat atlatacak tüm değerlere sahip.

Oğuz Dizer

Haberin Devamı
YORUM YAZ