Bu da Rusya'nın Altınordu'su! Tolyatti!

Dünya Kupası'na artık 24 saat kaldı. Rusya'nın nasıl bir organizasyon gerçekleştireceği, takımların performansları kadar merak edilirken, Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ülkenin altyapıya sessiz sedasız nasıl yatırım yaptığı da ortaya çıktı.

NewYork Times'ın futbol muhabiri Rory Smith, Dünya Kupası'nı yerinde takip edecek isimlerden ve dünyanın pek de bilmediği şehirlerden birinde, Tolyatti'deki futbol akademisini araştırdı.

İşte New York Times'da yer alan bu yazıdan öne çıkan başlıklar:

Tolyatti'de her zaman bir şeyler üretildi.

Komünist yönetim döneminde TolyattiSovyet otomobil endüstrisini merkeziydi. Rusya'nın Detroit'i gibiydi. Etrafındaki, malezeme ve parçalara sahip 200 millik üretim hattını besleyen dev fabrikanın etrafında yükseldi şehir.

Fabrika hala yerinde... AvtoVaz tarafondan işletiliyor. Sahibi ise Renault ve Nissan. Düzinelerce binalardan oluşan ve bacalarından gri dumanların tüttüğü bir bölge.

Tolyatti, Batı'nın kısıtlamaları ve Rusya'nın içine düştüğü ekonomik kriz nedeniyle çok çekti. 2016'da iş günü sayısı 4'e düşürüldü, binlerce kişi işten çıkarıldı. 2015'te Tolyatti ülkenin en fakir şehri durumundaydı.

Bölgede hala araba üretimi var. Nissan, Renault ve Lada gibi markaların üretimi devam ediyor. Arabalar, Çin'in doğusu, Batı Avrupa ve içeride St. Petersburg ve Moskova gibi şehirlere satılıyor.

Şimdi de futbolcu fabrikası

Tolyatti'nin banliyösü olan Primorsky'de ise bambaşka bir üretim sahneye konmuş. Buradaki binalar Tolyatti'ye oranla çok daha küçük ancak Primorsky son 15 yılda adeta bir futbolcu fabrikasına dönmüş durumda.

Büyük plan

İş adamı Yury Konoplev buraya ilk geldiğinde ve büyük bir arazi satın aldığında bölge sakinleri her iş adamının yaptığı gibi onunda Volga nehrinin en büyük parçalarından biri olan Zhiguli denizine karşı bir "dacha" (Rusya'daki kır evi) inşa edeceğini düşündü. Onlara br futbol akademisi kuracağını söylediğinde ise kimse inanmadı.

Konoplev'in oğlu Andrey "Bu hayalin gerçek olabileceğine kimse inanmadı" diyor: Buradaki amacımız, Ulusal takımda oynayabilecek, Olimpiyatlar'da madalya getirecek ve tabii ki Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nı kazanmaya yardım edecek oyuncular yetiştirmek.

Rusya'nın performansının pek beğenilmemesi tabii ki Konoplev'in hedefinin gerçekleşmediği anlamına gelmiyor. Yarın Luzhniki Stadı'nda Suudi Arabistan'ı ağırlayacak olan ev sahibinde savunmacı Ilya Kutepov, orta saha Roman Zobnin ve, en önemlisi CSKA Moskova'nın yıldızı Alan Dzagoev bu akademiyi temsil edecek futbolcular olarak sahada yer alabilirler.

Tolyatti diye bir şehir olmasaydı, bu 3 oyuncu da bugün burada olamayacaklardı.

Ukrayna sınırına çok da uzak olmayan Rostov'da doğan Yury Konoplev, 30'lu yaşlarının ortsında bu projeye başladı. Askerlik görevini tamaldıktan sonra Tolyatti'ye geldi. Oğlu Andrey'in söylediğine göre, 1990'lı yıllar Rusya'nın pek de kontrol edilemediği yıllardı ve babası karşı sahile parçaları taşıyarak şansını değerlendirdi.

Ama... Onun tutkusu her zaman futboldu. Eski bir savunmacıydı. Krylya Sovietov'un Samara bölgesinin takımının asbaşkanıydı ama bu yetmezdi!

Oğlu Andrey yatırımlarla ilgili şöyle konuşuyor: Primorsky'de bir arazi aldı ve burayı gerçek bir futbol akademisine çevirdi. Yaklaşık 30 milyon dolar harcadı. Her şeyini, ruhunu buraya verdi. Saedece para değil, ruhunu da buraya yatırdı.

Şatafatlı bir ev yaptıracağı dedikodusu her yerde yayılan Konoplev, özel jimnastik salonu, 10 tane doğal ve suni çimden oluşan sahası, yüzme havuzu, Türk ve Rus hamamı bulunan müthiş bir tesis yaptı.

Akademi sorumlusu Igor Kechaev, "İlk başlarda çocuklar da bu duruma şüpheli yaklştılar ama bu, farklı bir şeydi. Çocuklar çeşitliliği sevdi" diyor.

Yury Konoplev'in hedefi sadece iyi futbolcular yetiştirmek değil, aynı zamanda onların akıllı birer sporcu olmalarıydı. Bunun için de tüm şartlar; okul, uyuma saatleri programları... Her şey hazırdı.

Tolyatti'deki bu müthiş tesis bugün hala yeni Dzagoev'ler yetiştirmek için bu kriz ortamında var gücüyle çalışıyor.