MENÜ

Aslılar ölmesin!

Sözüm size Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç. Aslı'yı suçlu bulan ikinci bilirkişi raporu ve bu raporla ortaya çıkan çetrefilli ilişkiler de gösteriyor ki, olay bir oldu bittiye getirilecek, suçlular yine cezasız kalacak. Buna izin vermeyin Sayın Kılıç, başka Aslılar'ın da ölmesinin yolunu açmayın

Aslılar ölmesin!

Çağdaş toplumların olmazsa olmaz bir kuralı vardır: Yaşama hakkı kutsaldır ve bu hakkın korunması için devlet tüm yükümlülüklerini yerine getirmek mecburiyetindedir. Aslolan insan yaşamıdır. Tüm kurallar bireylerin hayatlarının korunması, kollanması için düzenlenir. Yapılan bütün yatırımlar da insana dairdir. İnsanın, insanca yaşayabileceği, daha iyi, daha müreffeh bir hayat sürdürebileceği bir düzen tesis edilir modern toplumlarda. Ondan dolayıdır ki, risk minimumdur. Tatsız sürprizlere yer yoktur. Ola ki, bir insanın yaşamına mal olacak ihmal ya da ihmaller zinciri vuku bulur; sorumluların burnundan fitil fitil getirilir. Ondan dolayıdır ki, kimse kolay kolay ihmalkarlık yapamaz. İnsanlığın geldiği nokta budur.
Tüm bunları yeniden hatırlatma ihtiyacı duymamın nedeni Aslı Nemutlu’nun başına gelenlerdir. Olayı hepimiz biliyoruz. Erzurum’da antrenman sırasında yaşadığı bir kaza sonucu ömrünün baharında sonsuzluğa uçtu Aslı kız. Eğer bu kaza gelişmiş bir ülkede olsaydı Aslı şimdi aramızdaydı. Çünkü sporcuların başına kötü bir şey gelmesin diye bütün önlemler alınmış olurdu. Ama bizde maalesef böyle olmuyor. İhmal, bir bubi tuzağı gibi hayatımızın her köşesinde pusuya yatmış, bekliyor. Önüne bir türlü geçilemiyor. Çünkü yapanın yanına kâr kalıyor. Ölen öldüğüyle, geride kalan sevenleri de onulmaz acılarıyla baş başa kalıyor.

Bilirkişi, bilmez işi!

Asıl sözüm size Sayın Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç. Aslı’nın ölümü üzerine idari soruşturma açtınız, iki müfettiş görevlendirdiniz. Müfettişleriniz bütün ihmalleri apaçık ortaya koyan bir rapor hazırladı. 26 Haziran’da ceza kurulunuz toplandı, ama sonuç yok! Top, savcılığın soruşturmasına atıldı! Savcılık soruşturması ise sürüyor. Ağır aksak da olsa! Biliyorsunuz daha önce bir bilirkişi görevlendirildi. İlk bilirkişi Fatih Kıyıcı, sizin müfettişlerinizinki gibi bir rapor hazırladı. İhmali sergiledi, sorumluları işaret etti. Gelgelelim, savcılık bununla yetinmedi! Ya da yetersiz buldu! İkinci bir rapor istedi. İkinci bilirkişi Orcan Mızrak ise Aslı Nemutlu’yu suçlu buldu! Kendisi inkar ediyor, ama raporun 82. sayfasında Aslı’nın suçlu olduğuna işaret edilmiş. Ayrıca bu raporun ortaya çıkardığı birtakım çetrefilli ilişkiler de mide bulandıracak cinsten. Belli oluyor ki, olay bir oldu bittiye getirilmeye, suçlular da analarının ak sütü gibi aklanmaya çalışılıyor. Buna izin vermeyin Sayın Bakan.

İlişkilere bir bakın!

Hadi savcılığa müdahale etmeniz mümkün değil. Ama kendi idari soruşturmanızı süratle tamamlayıp, suçluları cezalandırabilirsiniz. Bu şekilde, savcılığın elini de güçlendirirsiniz. Başka Aslılar’ın ölmemesi için harekete geçmeniz elzemdir. Sayın Bakan!
En azından, ikinci bilirkişinin nasıl olup da pistin güvenliğinden sorumlu şirketin ortağıyla birlikte tatile çıktığını, ikinci bilirkişinin, bilirliğinin turistlere kayak hocalığı yapmaktan ibaret olduğunu, federasyondaki iki kurulda hâlâ görev yaptığını, federasyon başkanıyla çok yakın olduğunu soruşturabilirsiniz. Derinlere indikçe, belki başka şeyler de bulacaktır müfettişleriniz! Top sizde Sayın Suat Kılıç. Yükümlülüğünüzü yerine getirmenin tam zamanıdır. Aslı’nın ruhunun daha fazla ızdırap çekmemesi, anne-babasının acılarının katlanarak büyümemesi ve başka Aslılar’ı da kaybetmememiz için görevinizi yapın Sayın Bakan! Biz FANATİK olarak işin peşini bırakmayacağız, siz de bırakmayın!

Hamit Turhan

Haberin Devamı
YORUM YAZ