Mahmut Demir: Kumpasa getirdiler!

Benim Güreş Federasyonu başkanlığına seçilmemi, sandıkta hile yaparak engellediler”

"Bugün Türk Ordusu’na kumpas kuran, Cumhurbaşkanımız’a TBMM’ye darbe yapan FETÖ geçmişte beni de kumpasa getirdi”

"Başkanlığını yaptığım Amasya Şeker Kulübü, Avrupa Şampiyonu oldu ama siyasi baskıyla kapattırdılar”

"Yaşayan 11 Olimpiyat Şampiyonu güreşçiden biriyim ama 20 yıldır federasyon seçimlerinde oy kullanamıyorum”

Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Ahmet Ayık’ın eşi Fatma Ayık’ın cenazesi için Ankara Kocatepe Camii’nde toplanmıştık. Bozkır soğuğunun iliklerimize kadar işlediği cami avlusunda rüzgardan korunmak için kuytu bir köşe bulduk. Bir kaç spor adamı ve meslektaşımla sohbet ediyorduk ki, birden bir başka Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu güreşçimiz Mahmut Demir sükun etti aramıza... Kendisini uzun süredir görmüyordum. Zaten o da uzun süredir cemiyetten uzak izole bir hayat yaşıyordu.

Kısa bir hoş beşten sonra bir gün önceki Güreş Federasyonu Kongresi’nde kendisini göremediğimi söyledim ve “Neden yoktun?” diye bir soru yönelttim. Cevabı tokat gibiydi:

“Çünkü delege değilim, 20 yıldır seçimlerde oy kullanamıyorum!” Devam etmek istedi. Susturdum. “Bir dakika şampiyon, bütün bunları kayıt cihazıma anlatmanı istiyorum” dedim. O da kabul etti.

İki gün sonra konakladığım otelde konuğum oldu Mahmut Demir. Üniversitelerde konferans veriyor.

-Kendisine ilk olarak Mahmut Demir’in şu an ne yaptığını sordum. Cevabı şuydu:

“Mahmut Demir, şu an çocuklarını okutuyor. Bir kızım, bir oğlum var, onları üniversitede okutmaya çalışıyorum.”

-“Sporla hiç alakan yok mu?” diye devam ettim. O da cevapladı:

“Pek fazla yok! Üniversitelerde, liselerde panel, seminer ve konferans gibi etkinliklere konuşmacı olarak katılıyorum.”

-“Peki spordan ayrı kalman, seni üzmüyor mu? Geçmişte yaşadıklarından dolayı mı böyle uzaksın?” şeklindeki soruma ise şu cevabı verdi:

“Geçmişte hiç de hoş olmayan şeyler yaşadım. Tabi, bütün bunlar beni olumsuz etkiledi. Federasyon başkanı olacakken, camianın uzağında kaldım.”

‘Şampiyonları torbaya atıyorlar, ama İzmir torbaya!’

-Sözü federasyon seçimlerine getirdim. İki gün önce bana söylediği “20 yıldır oy kullanamıyorum” sözünü hatırlattım ve sordum. “Neden oy kullanamıyorsun?” O da yanıtladı:

“Yönetmelikte, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonları arasında çekilecek kurayla seçilen 5 kişi oy kullanır diyor. Bizde 30-40 kadar şampiyonu bir torbaya dolduruyorlar, tabi dolduruyorlarsa! Sonra seçilen 5 kişi oy kullanıyor. Şu ana kadar torbadan hiç çıkamadım!” n “Torba, İzmir torba mı?” diye sözünü kesiyorum. Devam ediyor:

“Bir keresinde bir noter katibi beni uyarmıştı, adın torbada yok diye! Demek ki İzmir torbaymış! Yaşayan 11 Olimpiyat Şampiyonu’ndan biriyim ve Türk güreşi için oy kullanamıyorum!”

-“Artık defteri kapattın mı? Bundan sonra adaylık, başkanlık vs. gibi bir beklentin yok mu?” soruma karşılık ise şunları söyledi:

“Defter hiç bir zaman kapanmaz. Ben hep güreşin içindeyim. Güreş olimpiyattan çıkarılacağı zaman bile IOC’ye mektup yazan tek Türk spor adamı bendim. Güreşi olimpiyatta çıkarsaydılar, madalyalarımı Boğaz Köprüsü’nden aşağı atacaktım!”

“Mehmet Atalay’a hakkımı helal etmiyorum!”

-Federasyon başkanlığı konusunu açtığını görünce hemen konunun üzerine atladım ve “Neler oldu o dönemde, seçimi nasıl kaybettin?” diye sorumu yönelttim. O da anlattı:

“O dönemde Türkiye’nin her yerinde oy kullanılıyordu. Dönemin Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay aynı zamanda Seçim Kurulu’nun başındaydı. Kendisi çok tarafgir davrandı. Bu konuda hakkımı helal etmiyorum ona. İllerde oy kullananlara siyasi baskılar yapıldı. Bize oy vermesi muhtemel kulüp başkanları değiştirildi. Buna rağmen seçimi kazanıyordum. Ama tabelada geçersiz diye ilan edilen 30-40 kadar oy sonradan bir oldu bittiye getirilerek geçerli kabul edildi ve karşı tarafa yazıldı. Sonuçta 13 oyla seçimi kaybettim. Seçimi kaybettiğim arkadaşımız saltoyla kündenin ne olduğunu bilmiyordu! Mehmet Atalay, seçimlerden önce beni tehdit etmiş ve ‘Seçilsen bile seni görevden alırım’ demişti. Hatta, ‘bizim adamlarımızı yönetimine alırsan, seni seçtiririz’ diye bir teklif de yapmış, ancak ben kabul etmemiştim. Seçilseydim o dönemin parasıyla 10 Trilyonluk sponsor desteği ile gelecektim. Federasyonun bütçesi 1 trilyon 250 milyardı. Güreşe çağ atlatacak projelerim ve ekibim vardı. Türk güreşinin tanıtımı için Sylvester Stallone’yi Kırkpınar’a getirip Ahmet Taşçı’yla güreştirecektim.”

-“Peki neden senin önünü kesmek istediler?” diye sorduğumda şöyle devam etti:

“Benim siyasi kimliğimle alakalı. Adım o dönemde MHP ile anılıyordu.”

‘Bana operasyon yapanlar şimdi FETÖ’den içeride!’

-Başkanı olduğu Amasya Şeker Kulübü’nü kapatmasının sebebinin de siyasi baskı olup olmadığını sorduğumda ise şunları söyledi eski şampiyon:

“5 kez üst üste Türkiye, 2004’te de Avrupa Şampiyonu olduk. Amasya’da düzenlediğimiz Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’na ne genel müdür Mehmet Atalay, ne de Spor Bakanı Mehmet Ali Şahin teşrif etti! O dönemdeki Federasyon Başkanı Osman Aşkın Bak ile siyasi irade İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyeleri bünyesindeki kulüplere üstünlük kurmamızı hazmedemediler ve kulübü kapatmamız için baskı yaptılar. Sporcularımıza sudan sebeplerle cezalar verdiler. Ben de baskılara dayanamadım ve kulübü kapattım.”

-“Bütün bu gelişmelerin o dönemde geçirdiğin bir soruşturma ile ilgisi yok muydu?” şeklindeki sorumu ise şöyle cevapladı:

“Ben aynı zamanda 100 bin üyeli Pancar Yetiştiricileri Kooperatifi’nin ve Amasya Şeker Fabrikası’nın da Yönetim Kurulu Başkanı’ydım. Bugün Cumhurbaşkanımız’a, TBMM’ye darbe yapan, Türk Ordusu’na kumpas kuran hain FETÖ örgütü o dönemde de bana kumpas kurmuştu. Tam operasyon yapacaklardı, başkanlığını yaptığım kurumlar zarar görmesin diye istifa ettim. Soruşturmalar geçirdim ve hepsinden aklandım. Bana o dönemde soruşturma açan savcılar, beni yargılayan hakimler bugün FETÖ’den içerideler!”

‘Bunlar Çin’den ilim değil tutup Çinli getiriyorlar!’

-Türk güreşinin son olimpiyatta iyi bir sınav verdiğini hatırlatarak, “Ama yine de federasyon seçimlerinde mevcut başkan gitti-geldi. İşin içine yine siyaset girdi, Spor Bakanı’nın çağrısına rağmen, Yönetim Kurulu’nda bir tane eski sporcu yer almadı. Senin bu konuya bakış açın nedir?” şeklindeki soruma da Mahmut Demir şu yanıtı verdi:

“Bence bu seçim komedisi ortadan kalkmalı, atama yapılmalı. Eski şampiyonlar da siyasi iradenin desteğini almadan yarışa girip kendilerini ezdirmemeli. Şeref Eroğlu bunu denedi, başaramadı. Bence bu ülkenin doğru dürüst spor politikası yok. Varsa, yoksa devşirme sporcu! Hz. Ali, ‘İlim Çin’de de olsa alın getirin’ demiş, bunlar Çin’den ilim getireceğine, gidiyorlar Çinli’yi getiriyorlar!”

Son olarak, “Mahmut Demir’in minderde yeri doldu mu?” diye sordum. Cevabı çok netti:

“Doldu. Taha Akgül. Çok iyi bir güreşçi, yolu açık olsun.”

Hamit Turhan