MENÜ

Suçlu komutanlar

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Kara, deniz ve havacılardan oluşan birlikte komutanlar, “Hangimizin askeri daha cesur” iddiasına girerler. İlk sözü karacıların komutanı alır, bir askeri yanına çağırır ve emreder:
“Yere yat!”
“Başüstüne komutanım...”
Komutanı, bir tankın, askerin üzerinden geçmesi talimatını verir. Tank gelir, asker kılını kıpırdatmaz ve hayatını kaybeder. Komutan, savaş kazanmış bir edayla seslenir:
“İşte cesaret bu!”
Sıra, havacıların komutanındadır. O da bir askerini çağırır ve şu emri verir:
“Şu helikoptere bin!”
Asker biner ve helikopter bir hayli yükseldikten sonra telsizden komutanın yeni emri gelir:
“Atla, ama paraşütünü açma...”
Asker atlar, paraşütünü açmaz ve malum son... Komutan ise gururla etrafına hava yapar:
“İşte cesaret bu!”
Ve sıra denizcilerin komutanına gelir. Askerini çağırır ve emreder:
“Derhal denize atla... 10 dakika yüzeye çıkma...”
Asker cevap verir:
“Hadi ulan!”
Ve komutan, diğer komutanlara dönerek şunu söyler:
“İşte cesaret bu!”

Askerlerin hata yapma, bu hataların sonrasında mazeret üretme hakları vardır. Çünkü emri komutanlar verir, askerler de bu emirleri yerine getirir. Fakat komutanların ne hata yapma ne de mazeret üretme hakları vardır. Çünkü emir-komuta zinciri denilen şey budur.

Dick Advocaat ile İgor Tudor’un hemen her maç sonrasında yaptıkları açıklamalara bakınca, aklıma geldi bu hikaye... Alınan her kötü sonucun ardından suçu takıma ya da futbolculara, ikisi de olmazsa bir eski teknik direktöre kesiyorlar. Hafta içinde o takımı, kendileri çalıştırmıyormuş gibi... Takımın uygulaması gereken taktiği, kendileri belirlemiyormuş gibi... Bir futbolcusu (askeri) isyan etse (Hadi ulan dese), bir sonraki maç kadroyu göremiyor.

Kulübedeki 7 yedek oyuncusu da milli olan teknik adam oysa ki onlar... Advocaat; 90 dakika boyunca tek bir değişiklik yapmadan bitirdi Akhisar maçını... Tudor; sıralamadaki yerlerini belirleyecek Başakşehir maçına, Sneijder’siz, Podolski’siz başladı. Sonra ikisi de kazansa da kaybetse de takımını suçladı.
Futbolcuların (askerlerin) elbette hataları vardır; fakat savaşları askerler değil komutanlar kazanır ya da kaybederler...

Bu örnekten yola çıkarsak, o komutanların da bir üstleri var elbette... Hani askeriyede Genelkurmay Başkanı olduğu gibi... Kulüplerdeki eşdeğerleri ise elbette Başkanlar...

Balık baştan kokar...
Bilmem anlatabildim mi!

YORUM YAZ