MENÜ

Şenol Çorlu olabilmek...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Aynı kadroyla İngiltere’de Manchester şehrine gittim. Benim için asıl olan, kaleci Anıl’dan Aziz’e, Kaptan İbrahim’e kadar oyuncuların davranışlarıydı. Hepsinin ahlaklı hali, beni öncelikle Türk vatandaşı olarak çok mutlu etmişti. Bazı gazetelerde, geçtiğimiz haftasonu 1994 doğumlu Fenerbahçeli gençlerin Beşiktaş’a 4-3 yenildikleri maçta, Fenerbahçe’den Serdar adlı yetenekli kardeşimin, Fenerbahçe Altyapılar Sorumlusu Şenol Çorlu tarafından dövüldüğü yazıyordu. Bu kardeşimiz oyunun genelinde bir futbolcu gibi değil, holigan gibi Beşiktaşlı oyunculara tekmeler atıp, küfürler savurdu. Şenol hoca da, çocuğu dışarıya alıp azarladı. Ben olsam 50 tokat vururdum ama o sadece 1 tokat attı. Bana göre tokat da atmadı, ‘vururum’ der gibi yaptı. Bu konunun en yakın şahidi de Beşiktaş’ın hocası Haluk Duranoğlu’ydu. Şenol Hoca’nın yaptığı aslında çok doğruydu. Çünkü ben yıllardır; Batuhan Karadeniz, Serdar Özkan, İbrahim Kaş, Bank Asya gol kralı Adem Büyük ve Bülent Uzun gibi kardeşlerimi dövmediğimden sürekli dizimi dövdüm. Çünkü bunlar benim çocuklarımdı. Maalesef şu an hepsinin Beşiktaş A Takımı’nda oynaması gerekirken Anadolu’dalar. Neden? Futbollarından dolayı değil, özel yaşantılarından dolayı ayrıldılar Siyah-Beyaz renklerden. Evet, Şenol Hoca belki o yazılanlara çok üzüldün. Ben bir Beşiktaşlı olarak seni kutluyorum. Her zaman dediğin gibi, “bana futbolcu değil sporcu lazım.” Göreceksin, bu zihniyetle gittiğin zaman Fenerbahçe’nin geleceği kurtulacaktır. Bu konuda yanındayım hocam...

YORUM YAZ