MENÜ

Kan kaybı

Abone Ol Google News

Beşiktaş, çok motive bir iç saha oyunu ile başladı. En önde Güven, merkezde Dorukhan'ın enerjisi yorgun takımı ileri itti.

Haberin Devamı

Galatasaray'ın tüm savunma hattı ile orta sahasının hemen hemen her topta Muslera'yı araması da Beşiktaş'ın arkasından esen bir rüzgar yarattı. Beşiktaş, rakip alanda oynadığı oyunda olgun ataklar yapmasa da bariz bir üstünlük sağladı. Muslera'nın sürekli topla oynamak zorunda kalışı, Ljajiç'in hemen her atakta topa en az bir kez temas etmesi, oyunun Galatasaray ceza alanı çevresinde dönmesine neden oldu.

Galatasaray savunmacılarının her topta aradığı Eren'in, meşin yuvarlağı yere indirememesi de Beşiktaş adına muazzam bir düzenin varolmasını sağladı.

Tam bu dakikalarda topla haşır neşir olması gereken Selçuk İnan'ın, arkadaşlarına uzak kalması ise her şeyi zorlaştırdı Galatasaray adına.

Beşiktaş, topla oynama oranında yüzde 70'leri zorladığı bir süreçte önce çift vuruşu sonra da penaltı golünü buldu. İlk yarının son bölümlerinde yükselen tansiyon ise Beşiktaş'ı vuran en önemli etkendi. Aşırı stres ya da yorgunluktan mı bilinmez, Beşiktaş o baskılı oyunu terk etti.

Haberin Devamı

İkinci 45'e Beşiktaş'ın ilk yarıdakine benzer bir baskı ile başlamaması, Atiba-Güven değişikliği Şenol hocanın planlarına ilişkin iyi bir ipucuydu. Oyunu soğutup, takımın enerjisini daha ekonomik kullanmak isteyen Güneş, Galatasaray'ı daha da geride karşıladı. Beşiktaş açık alan arar ve kontra kovalar hale geldi.

Beşiktaş'ın bu geri çekilişi konuk ekibe net pozisyonlar getiremese de topla daha fazla oynama ve Karius'un kalesine daha fazla yaklaşma imkanı yarattı. Tam bu anlarda yetenekli bir ayak aramaya başladı Galatasaray. Ama ne saha içinde, ne kenarda o düzeyde bir oyuncu vardı.

Beşiktaş'ın farkı artırabileceği, Galatasaray'ın eşitliği yakalayabileceği bir periyodun ardından 90 dakika sona erdi.

Bir önceki gün Başakşehir'in yenilgisi, ardından dün geceki derbi... Kör topal oyunlar oynanıyor ligimizde. Görkemli kadroların erozyona uğraması ile birlikte, kaliteyi de hızla kaybediyoruz. Öyle ki Cüneyt Çakır düzeyindeki bir hakemin dört kez VAR'a başvurduğu, kararlarından geri döndüğü düzeye geldik.

Sonuçlardan bağımsız söylemek lazım; futbolumuz ciddi kan kaybediyor.

YORUM YAZ