MENÜ

Fener bunun neresinde?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Hiç alakası var mı, lacivert-açık-uçuk mavi formaların Fenerbahçe ile? Siz de uzaktan baksanız, Fenerbahçe’yi bu formalarla tanıyamayabilirsiniz. Bu kadar fırsatı acemice harcayanları, “İşte üst üste 3. şampiyonluğu kovalayan ve Avrupa’da başarı arayacak olan Fenerbahçeliler” diye işaret edemeyebilirsiniz... Oysa ne kadar bonkördü, lige iyi başlamayan Rizesporlu savunmacılar. Volkan’dan gelen rastgele degajlar da dahil, neredeyse her Lacivert-açık-uçuk mavili atakta, darmadağın oldular. Ne kademe anlayışı, ne baskı, ne ayakta kalabilme becerisi; aslında evsahipleri henüz ilk yarıda maçı misafirlerine sundular... Ne var ki sonunda, yani ilk yarının sonunda atamayana attılar Metin Tokat’ın penaltısıyla!. Ve Lacivert-açık-uçuk mavililer hiç hak etmedikleri halde, bireysel hatalar nedeniyle yenik durumda soyunma odasının yolunu tuttular... İkinci yarıda da değişen bir şey yoktu oyunda. Orta alanı rahat kateden Lacivert-açık-uçuk mavili takım, rakip ceza sahasının içine kadar girebildi hemen her atağında. Yine son vuruşlar beceriksizdi, yine uzaktan atılan şutlar isabetsiz, kaleyi tutsa da şiddeti yetersizdi. Ancak, önce Nobre, ardından geçen sezon sadece 5 dakika, bu sezon 1 dakika şans bulabilen Semih’in golleriyle üç puan hakedene geldi... Lacivert-açık-uçuk mavili Fenerbahçe’nin siftahıydı bu. Sakatlıkları nedeniyle Rüştü, Servet, Kemal, Anelka, cezası nedeniyle Tuncay, saçları nedeniyle de Alex yoktu. Ancak, başta Rizespor’un yetersizliği ve Selçuk, Aurelio, Appiah üçlüsü olmak üzere hakedenin kazanması için neden çoktu...

YORUM YAZ