MENÜ

6+4: Ölçü değil!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Komünizmden kurtuluşu, yaşı kendininkine yaklaşsada iyi kötü bir Mercedes alarak kutlayan birçok Arnavut gibi eski asker, yeni taksici Xchevdet abi de bizi Alman panzerine davet ediyor ve Vllaznia macerası başlıyordu. O bizim Türk olduğumuzu öğrenince, biz de onun ağzından çıkan ilk kelime ‘Atatürk’ olunca, birbirimize sarılacak gibi oluyoruz. ‘Niye geldiniz?’ sorusuna, ‘Maç için’ cevabı taksicinin yüzünü asıyor. 6-0’ı hatırlatmak için direksiyondan iki elini bırakınca, ‘Keşke Trabzon bu kadar fark atmasaydı’ diyoruz. Sonra yine iyi ev sahibi oluyor Xchevdet abi. Alışık değiliz bu sevecenliğe. Bir gün önceki idmanda Shkoder halkı, “Biz burada yabancıları sevmeyiz” diyerek bakıyordu. Dile kolay, 6-0’ın rövanşıydı... Sadece bir gün geçmişti ama, “Belki stat değişmiştir” diye içimizde bir umut vardı. Ama çabuk kayboldu. Boş haliyle stattan çok, terkedilmiş ve turizme açılmış arenaları anımsatan bu beton kütlede, acemice bir basın tribünü arayışına girdik. “Ehh akredite olmuştuk”, UEFA organizasyonuydu... Sandık ki, “Yerimiz burası” diyecekler. Ama yüzümüze bakan olmadı. Baktık ki yöneticeler bulduğu yere oturuyor, biz de kendimize bir basın tribünü yaptık. Doğru bir tercihle Shkoder’de kalan ve 2 saatlik Camel Trophy eziyetinden kurtulup, zinde kalan Trabzonspor sahaya çıktığında Arnavutlar ne yapacağını şaşırdı. Gülüp, alkışlayıp, ‘Kardaş-Arkadaş’ diyen de vardı, kızıp böğüren de. Kapılar açıldı, ama tribünlerde en fazla bin dolayında taraftarın bulunması da bize Shkoder Kenti’nin nüfusu hakkında bilgi vermiş oldu. Vllaznia, Arnavut inadından olsa gerek en azından kendi evinde bir şeyler yapmaya çalıştı. Bizimkilere karşı iyi niyetliydi. Belki de Trabzonsporlu oyuncuların kendilerinden ne kadar fazla kazandığı duymuş olacaklar ki, birkaçını kızdırmaları halinde Vllaznia Kulübü’nü satın alabileceklerini düşünerek, ekibimizin suyuna gittiler. İlk yarıda, birkaç kere tehlikeli geldiler. Arnavut olmasada, inatçı Simo ve Norra takımlarını ateşlemeye ve ayakta tutmaya çalıştılar. ‘Peki Trabzonspor’ diyeceksiniz... Ama inanın, Yattara dışında elimizde fazla done yok. Ziya Doğan, belli ki bir şeyler deniyor. Yoksa Trabzonspor, kendi kalitesinden çok çok uzak. Bu rakip karşısında daha farklı, daha düzenli olmalıydı. Klişedir ama, bu maçı ölçü(!) kabul etmemek lazım, tıpkı 6-0 olduğu gibi. Trabzonspor için daha net şeyler söylemek için ve daha somut yorumlar yapmak için mecburen önümüzdeki maçlara bakacağız.

YORUM YAZ