MENÜ

Trezeguet ve Henry'ler yolda

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Sakın kimse Jun ve Bobo’nun günü kurtarma adına alındığını düşünmesin. Zira Tigana, bundan önceki hocaların aksine çok farklı bir tutum içine girdi. Yönetim; Elber, Hasselbaink, Kluivert, Jestroviç ve Conceiçao gibi starları önermesine rağmen onları reddetti. Ara transferde kulübün paralarının sokağa atılma riskini göze almadı. Beşiktaş’ın geleceğinin genç yeteneklerde olduğunu gördü. Bunun üzerine Jun, Bobo transfer edildi. Tigana özellikle Bobo’nun çok iyi bir yetenek olduğunu üstüne basarak söyledi. Bununla da yetinmeyip Antepli Gökhan’da ısrar etti. Niyeti belli; Beşiktaş’ta yeni Henry, Trezeguet’ler çıkarmak... Tigana transferde girdiği yoldan çıkmamalı. Yönetimle hemen bugün masaya oturup düşüncelerini paylaşmalı ve ‘tamam ya da devam’ kararını vermeli. Böylece, Beşiktaş’ın önünü açmış olur, hem de kalması halinde yıllar sonra bulunan doğrular artarak hayata geçirilebilir. Gençler’e dikkat! Kupada net bir skorla üç puanı alan Beşiktaş’ı yarın zorlu bir sınav daha bekliyor. Gençlerbirliği, Fenerbahçe karşısında maç boyu bir tek atak yapamadı. Ancak bu kez farklı oynayacaklar. Kontratağa dayalı futbolu ile ağır savunmayı zorlarlar. Bunun için yine iş, teknik heyete düşüyor. Samsun karşısında top tutup pas yapan ve rakip kalede her an tehlike yaratabilecek oyuncuları yanında oturtma talihsizliğini gösterdi. Ligde sadece prestij peşinde olan takımdan, taraftar sadece şov ve galibiyet bekliyor. Bunun için Tigana’nın artık cesaretini ortaya koyup, yeni transferlere şans tanıması bekleniyor. Ayrıca aynı anda Sergen, Tümer ve hatta Okan ile Koray’a da onbirde görev verebilir. Ve elbette ki, 3-5-2 sistemine geçişin artık başlaması kaçınılmaz hale geldi. Savunmada verilen açıklar, aslında orta sahada sadece alan savunması yapılmasından kaynaklanıyor. Bu arada 100. yılda kazanılan şampiyonlukta büyük payı bulunan eski menacer Sinan Engin’in, komisyona verdiği ifade tüm gerçekleri ortaya koymuş durumda. Artık bu saatten sonra bu konunun kapanması lazım. Tıpkı bir türlü imza atılmayıp sürüncemede bırakılan Fulya gibi...

YORUM YAZ