MENÜ

Kurtuluş!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tümer daha bir ay öncesinde yaptığımız bir seyahatte, Tayfur Havutçu ile birlikte yanımıza gelmiş ve “Galatasaray ve Fenerbahçe ile görüşüyor, diye haberler yapıyorsunuz. Bunu defalarca söyledim, yine tekrarlıyorum: Sadece yurt dışına gitmek için Beşiktaş’tan ayrılırım. Ya bu haberleri düzeltin ya da sizi dava edeceğim” demişti. Tümer askerlik yüzünden önce şansını yurt dışında denedi. Ama İngiliz ve Alman kulüpleri kendisine 300 bin Euro önerdi. İsrail takımları da 350’de kaldılar. Sonuçta Tümer, Fenerbahçe’ye gitti. Artık önemli olan Tümer’in nasıl gittiği değil, bundan sonra ne olacağıdır. Beşiktaş açısından baktığımızda tam bir ‘kurtuluş’tur bu... Tümer ile, Tayfur dışında konuşan bir oyuncu görmedik biz. O da jübile yapıyor. Tümer kendini takımdan hep ayrı ve farklı gördü. Tümer’i frenleyen Sergen Yalçın idi. Onun da takımdan ayrıldığını gözönüne alırsak, Tümer’in ayrılması kayıp değil kazançtır. Kaldı ki, Tümer bugüne kadar Avrupa maçları ve derbilerde öne çıkmadı. Geçtiğimiz sezon da sonlara doğru 4-5 maçta ‘günü kurtaran kahraman’ unvanını eline geçirdi, hepsi o. Beşiktaş açısından ikinci bir kazanım ise, Tümer’in Fenerbahçe’deki durumu olacaktır. Alex, Appiah, Tuncay ve Marco’lu orta sahada nerede ve nasıl şans bulacak? Koşmayan, mücadele etmeyen, sadece top ayağına gelince etkili olan Tümer, Beşiktaş’ta bile onbirde sürekli oynayan biri değildi. Şimdi Beşiktaş’a düşen görev çok açık. Tümer olayını bir kenara atıp Nobre’ye bakmak lazım. Çünkü yeni sezonda Nobre-Tümer kıyası olacak hep karşımızda. Nobre’nin kalitesi ortada. Ancak şu anki kadro ile Nobre ileri değil geri gidecektir. Yönetime düşen, kanatlara ve orta alana, bu oyuncuyu çok iyi besleyecek yıldızların takviye edilmesidir. Bu bilinçle hareket eden yönetimin listesinde Delgado, Gilberto ve Bobo var. Bobo’yu artık biliyoruz. Genç, yetenekli, geleceği parlak biri. Delgado orta alanda Kleberson ile birlikte büyük işlere imza atacak kapasitede. Gilberto için ‘Roberto Carlos’tan daha iyi’ yorumları var. “Fenerbahçe’nin 100. yılında şampiyon olmak, Beşiktaş’ın aynı dönemde yaşadığı şampiyonluk ile eşdeğerdir” diyen Başkan Yıldırım Demirören, bu konuda çok kararlı. Bu iki oyuncuyu ya da en az onlar kalitesinde iki futbolcuya imza attırması an meselesi. Bunlara ek olarak, eğer Fatih Tekke, Fenerbahçe’ye verilmiyorsa, bunda en büyük pay da Demirören’e aittir. Ancaak... Teknik heyet ve yönetimin unuttuğu bir yer var: Savunma... Bu alana Zago tipinde, geriden oyun kuracak tecrübeli birine acilen ihtiyaç var. İşte o zaman hem Başkan’ın gönlünden geçen olur, hem de ocak ayındaki kongreden zaferle çıkar.

YORUM YAZ