MENÜ

Kasapoğlu sporda çiftlik dönemini başlatıyor

Abone Ol Google News

“Olimpiyatlarda tarlalar değil, çiftçinin o tarlalarda özenle ektiği ürünler yarışacak.” Yıllar önce bir yazımın son cümlesi böyle bitiyordu, bu kez yazımın girişinde bu cümleyi tercih ettim. Elbette bunun bir nedeni var. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun TFF Başkanı Nihat Özdemir ve Kulüpler Birliği ile yaptığı video konferansta söylediği sözler buna neden oldu: “Bakanlık olarak üretim ve altyapı üzerine kurulu bir strateji izliyoruz. Bundan sonraki süreçte ithal, ikame, dışa bağımlılık yerine, üretim yapmadan tüketmek yerine, yeni anlayışlar hepimiz için önemli bir fırsat. İthal eden değil ihraç eden bir ülke konumunda olmak.”

Haberin Devamı

İnşaatçılık değil...

Kasapoğlu’nun bu sözleri kitaplarını ve makalelerini ilgiyle takip ettiğim Paulo Coelho’nun Brida’sından şu satırları aklıma getirdi. “Töre metinlerinden birine göre, her insan yaşamda iki yoldan birini seçebilir: İnşa etmek ya da toprağı ekmek. İnşa etmeyi seçenlerin işi yıllarca sürebilir, ama günün birinde yaptıkları inşaat biter. O zaman kendilerini kendi ördükleri duvarların içine hapsettiklerini görürler. İnşaat durunca yaşam anlamını yitirir. Diğerleri ise toprağı ekerler. Fırtınalara, mevsimlerin getirdiği bütün çetin koşullara göğüs gererler ve hemen hemen hiç dinlenmezler. Ama yapının tersine bahçenin gelişip büyümesi hiç bitmez. Bahçe, bahçıvanın sürekli ilgisini, dikkatini, bakımını gerektirirken bir yandan da yaşamını büyük bir serüvene dönüştürür.” Burada inşaatçılığı spor tesisi yapmak, çiftçiliği de sporcu yetiştirmek olarak düşünebiliriz.

Haberin Devamı

Olimpiyat sporcuları...

45 günde 2 dev gibi hastaneyi yapan Türkiye’nin inşaat sektörünün geldiği bu noktada en önemli spor tesislerini 1 yılda yapmak mümkün. Zaten Ak Parti hükümetleri bunu çok başarılı bir şekilde yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Ama ya sporcu, dünya çapında bir sporcunun yetişmesi öyle 1 yılda 2 yılda olacak şeyler değil. İşte Kasapoğlu son yaptığı açıklamasıyla ülkenin 25 milyon gencinden her branş için ürünler yani sporcular çıkarmak mümkün ve koronavirüs bize her alanda ülke kaynaklarını kullanmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Kaynaklarımızı Türk sporcunun gelişimi için kullanalım. Spor Bakanlığı’nın özel olarak seçtiği ve direkt olarak dokunduğu sporculardan oluşturduğu TOHM gibi SEM gibi projeleri genişleterek daha sağlıklı bir yapıya kavuşturması, hatta engelli sporcular için de bu imkanların verilmesi ile başlanılabilir. 2022 Senegal, 2024 Paris, 2026 Los Angeles Gençlik Olimpiyatları’na katılacak sporcuların tohumları buralarda atılabilir.

Fırtınada yol almalı

Hepimizin tavaf eder gibi sürekli ziyarete gittiği ve büyük methiyeler dizdiği Altınordu modelini neden bir basketbol, yüzme, hentbol, tenis gibi branşlar için ülkemizin bir çok yerinde hayata sokmayalım. ‘Devrim yavaş olur’ bilincinde olan birisi olarak benim spor camiasından beklentim, günün birinde inşaatlar bitince kendi ördükleri duvarlara hapsolmamak için bir yandan toprak ekmeye devam etmeleridir. Kasapoğlu ülke sporu için ortaya koyduğu ‘öze dönüş’ hedefine ilerlerken her türlü fırtınaya, çetin koşullara göğüs gererek, hiç dinlenmeden tıpkı bir çiftçi gibi yol almalı.

Haberin Devamı
YORUM YAZ