MENÜ

3608'e bir bakın sayın vali

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Futbolun gündemi, oyun değil, ölüm oldu bu hafta. Aslında ölüm olmadan da bunlar konuşulmalıydı. Konuşuldu da ama konuşanların sesi vızıltı geldi yetkililere. Onlar, tribün terörünü merdivenleri boş bırakmakla eş tutanları dinlemekten, önlerini göremez hale geldiler. Şu anda sayın İstanbul Valisi’ni dinliyorum CNN Türk ekranında canlı olarak (saat 14.30). “Merdivenleri boşaltamazsak bu işin önüne geçemeyiz” diyor. Sen böyle diyorsan geçme zaten sayın valim. Belli ki ne taraftarı tanıyorsunuz, ne neler yapabileceklerini biliyorsunuz. Belli ki dersinizi hiç çalışmamışsınız ve belli ki, hiç bir zaman da öğrenemeyeceksiniz. Sorun yalnız İstanbul’un sorunu değil ama böyle bir megapolün en büyük mülki amirinin en başta bilmesi gereken konuların başında bu geliyor. Çünkü bu toplumun en büyük ilgi alanlarının başında “sakat futbolumuz” geliyor. Diyorsunuz ki, “5149 sayılı kanunun en iyi şekilde uygulanmasına çalışacağız”. Ben de diyorum ki çıkartılan kanun büyük yenilikler getirmesine rağmen eksik. Bu iş için yapılmış, A’sından Z’sine kadar pek çok detay düşünülmüş 3608 sayılı Avrupa Sözleşmesi zaten var. Meclisten 5149 mu çıktı? Biz size iyisini verelim, siz megapolünüzde onu uygulatın. Tabii eğer isterseniz. Bir gece önce yine CNN Türk’te Sayın Bakan konuşuyor, “Niye kavga ediyorlar?”, sunucu araya giriyor, “Ben de onu merak ediyorum”. Sayın Bakan devam ediyor, “Acaba bölüşemedikleri bir şey mi var”?. Güler misin, ağlar mısın? Sayın bakanım, sunucu arkadaş belli ki soramayacak, bari sen bildiklerinden bahsetsene. Devletten büyük güç mü var da siz bile “acaba” ile konuşuyorsunuz? Önceki günkü Beşiktaş - Çaykur Rize maçından rakamlar vererek devam edelim yazımıza. Siyah-Beyazlı yönetimin bu sezon için İnönü Stadı’nın tamamında sattığı toplam kombine bileti adedi 5500 civarı. Önceki günkü maça yaklaşık 7000 adet günlük bilet girişi yapılmış. Bunun 4400 kadarı bedava verilmiş. Bu bedavaların 3500 kadarı sponsor firmalara müşterilerine dağıtsın diye gitmiş. 500 tanesi kulübün amatör şubelerine, 300 tanesi yöneticilere, 100 tanesi de kapalı tribüne verilmiş. Dünkü karşılaşmada biletle içeri giren 12 bin 500 kişi olmalı. Ben de iddia ediyorum ki an az 15 bin kişiydi. Bu kalabalık, ellerindeki bileti dışarıda okutup, kendileri tehditle, ya da diğer yollarla içeri giren tribün çeteleri ve arkadaşları. Bunları bilmeyen var mı acaba devlet kademelerinde? Bilet başı 10 milyon kazansalar 2 bin 500 kişide eder 25 milyar, hadi diyelim 5 milyon; etti 12.5 milyar. Allah bereket versin. Bu örnekleri veriyorum diye bu işin salt Beşiktaş’ın sorunu olduğu zannedilmesin. İrili ufaklı her takımımızda böyle çıkar grupları, kulübün içine yerleşmiş durumda. Bizzat taraftarların yönettiği kulüplerimiz var. İlerleyen haftalarda bu takımlardan bazıları kümede kalmayı veya kalamamayı garantilesin, o zaman göreceksiniz siz “iddaa” maçlarının nasıl biteceğini. Büyük illegal rantı kurutamazsanız ne şiddeti önleyebilirsiniz ne şikeyi. Bunu böyle bilin. Yöneticiler, çeşitli nedenlerle tribün liderlerine bilet veriyorlar. O yöneticileri deşifre edebilecek misiniz devlet olarak? Siz ona bakın. Fan - Etik sayfasında Cem Can yıllardan beri reçetenin nasıl olması gerektiğini yazıp duruyor. Okursunuz, öğrenirsiniz yaparsınız. Bunlar aşılabilir konular. Önemli olan futbolun asıl patronlarına dokunup, dokunamamak meselesi. Gülen güvenlik vuran güvenlik Lig TV’de yayınlanan Maraton programınında, yönetmen arkadaş bir görüntüyü yakalamış ve ekrana getirmiş. Bıçaklanan Cihat için kapalı tribün tek tek boşaltılırken, saha içinde oluşturulmuş güvenlik çemberinde bir güvenlikçi arkadaş birileriyle şakalaşıp gülüşüyordu. Sırtında nal gibi “Security” yazan bu arkadaşın gülüp gülmemesi, beni o kadar da fazla ilgilendirmiyor. Bir Beşiktaş sevdalısının öldürüldüğü statdaki ortamdan etkilenmiyorsa bu onun bileceği iş. Benim ilgilendiğim, bu güvenlikçi arkadaşın, bir sene önce koridorda arbede çıkan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde eski Beşiktaşlı Ayhan’a yumruk atan, bu yüzden de Serdar Bilgili tarafından işten çıkartılan, yeni yönetimle birlikte Kıvanç Oktay’ın yeniden işe aldığı arkadaş olması. Garip ama gerçek.

YORUM YAZ