MENÜ

Ligin ikinci yarısından neler bekliyoruz?

Abone Ol Google News

Devre arası çalışmaları tamamlanmak üzere ve bu hafta sonunda Süper Lig’in ikinci yarısı başlıyor. Profesyonellik düzeyi gelişmiş, kurumsal anlamda çağı yakalamış her ülkenin liginin ikinci devresi zor geçer. Çünkü en başta şampiyonluk ve ligde kalma mücadelesi daha da keskinleşecek, bu nedenle her maç çok zor geçecek. Takımların sezon başında yaptıkları plan ve programların aksayan yönleri giderilmek üzere önlemler alınacak, yeni oyuncular takımlara katılacak, sezon başında transfer edilen futbolcular takımlarına daha da ısınacak. Bütün bunlar da, ligin ikinci yarısının çekişmeli geçmesine neden olacak.

Haberin Devamı

Heyecanlı geçecek maçlardan izleyenlerin beklentisi ise daha iyi futbol olacak. Ligin ilk yarısı, takımların transfer yapmaları ve sezon başı antrenmanları gerekçesiyle uyum sorunu yaşandığı öne sürülerek ortalama bir futbol ile geçiştirildi. Pas oyunu adı altında, yan ve geri pasların sıklığı nedeniyle izleyiciler, yandaşlar oynanan futbola ısınamadılar.

Bütün dünyayı etkisi altına almış olan pas oyununun temel felsefesini hiçbir teknik adamımız netleştirip uygulama aşamasına getiremedi. Top kendi takımlarında fazla kalıp, topla oynama oranını yükselttiklerinde oyuna egemen olduklarını sandılar. Oysa pas oyununun en temel unsurlarından biri, top tekniği yüksek oyuncular ile çok hızlı paslaşma sonucunda atağı şut çekme pozisyonuna getirmektir.

Haberin Devamı

Avrupa’nın dört büyük liginden(İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya)edinilen sayısal verilere göre, daha kısa süreli bir paslaşma sonucunda her dokuz şuttan biri gol oluyor; paslaşma süresi uzadıkça bu oran on beşte bire kadar çıkıyor. Çünkü daha uzun süreli paslaşmalar, rakip savunma oyuncularına yerleşme fırsatı veriyor, sürpriz unsurunu en aza indirgiyor ve defans dengesinin bozulma olasılığını azaltabiliyor.

Belki daha uzun paslaşmalar sonucunda rakip kaleye yanaşan takımlar fazla şut şansı elde edebilirler. Ancak rakip yerleşik düzene geçeceği için kaleyi bulan şutların sayısında azalma olmakta. Uzun paslaşmalar sonucunda daha çok fırsatlar yakalansa da, verimlilik konusunda yetersizlik görülmektedir.

Doğaldır ki, sayısal verileri ve sonuçları daha kaliteli oyunculara sahip takımlar özellikle de top tekniği yüksek oyuncular yukarıya çekmektedir. Avrupa’nın dört büyük liginin başarılı ve sıradan takımları hemen hemen aynı oranda rakip kaleye şut çekmektedirler. Ancak başarılı takımların kaleyi bulan şutları diğerlerine göre üçte bir daha fazladır. Dolayısıyla, ligin ikinci yarısında teknik direktörlerimizden kaliteli, sonuç alıcı ve izleyenlerin beğenisini kazanmaya dayalı pas uygulamasını bir oyun prensibi haline getirmelerini, futbolcularından ısrarla bunu istemelerini bekliyoruz…

YORUM YAZ