MENÜ

The End

Abone Ol Google News

Ligde en çok şuta maruz kalan takımın kalesine ilk isabetli şutu 55. dakikada bir duran topun sonrasına atabilmek... Hem de evinde oynarken, hem de rakibin ligde kurtarış rekortmeni kalecisi yokken. Aynı zamanda rakibine en çok şut attığı maçı yaşatmak... Geçen haftaki sözümün arkasındayım. Sorun Cocu değil. Ama çok belli ki çözüm de o değil. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken Cocu gitmiş olacak. Normal olan bu. Ben beklerim ama büyük takım beklemez. Fenerbahçe’nin çok sorunu var. Ancak Yer darlığı dolayısıyla sadece birincisinin altını çizeyim. Topu içeriye vuracak bir oyuncusu yok. Slimani futbolda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri. Sedece korkunç formuyla değil, vücut dili, negatif enerjisiyle de... Sahada bir pırıltı değil, bir keder sergiliyor sürekli. Bunu söylediğime inanamıyorum ama Frey an itibarıyla ondan iyi. Eğer böyle devam edecekse etmesin.

Haberin Devamı

Gecenin sorusu

Şimdi ne olacak?

Maçın starı

Korcan’ın Skrtel’in vuruşunu çıkarması bir çok kişinin kariyerinin dönüm noktası. Ancak asıl yıldız iki stoperi maç içinde sakatlanıp çıkmışken, kalecisi Hopf ve Cerci yokken oyunu alan İsmail Kartal. Keşke biraz da özgüvenli, inatçı olsaydı. İyi bir insan ve iyi bir teknik direktör. Fazlasını da yapabilirdi.

Haberin Devamı

Maçın olayı

Kaleci sakatlığı ya da kavga gürültüyle bölünmemiş bir ilk devre normal süresinde sakatlık yokken neden 5 dakika uzatılır? Ve neden sonrasında 52. dakikada biter. İşte bu bir hakemlik sorunu. Hüseyin Göçek yetenekli bir hakem değil. Ancak 42 yaşında hala bu işi yapıyorsa sorun onda değil.

Kısa mesaj

The End

YORUM YAZ