MENÜ

Herkesin istediği rakip...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Selçuk’un oyuna girmediği önceki takım, Kazım’ın rakip stoperler arasında hareketsiz durduğu, atıl bir hücum gücüne sahipti. Burak tek başına kalabalık savunmayı dağıtmaya çalışıyor, ancak Hamit dışında bir destekçi bulamıyordu. Hiddink’in Almanya maçının ilk yarısında defansif görevlerini yerine getirmediği için Selçuk’u kenarda tuttuğunu tahmin etmek güç değil. Ancak burada cezalandırılan Selçuk değil, Milli Takım oluyor. Milli Takım orta sahasının tamamı, yani Hamit, Emre ve Mehmet Topal takımlarında süreklilikleri olan oyuncular değil. Hatta tamamı sakatlıktan çıkıp kendisini toparlamaya çalışıyor. Sürekli oynayan ve Burak’la mükemmel bir ikili oluşturan Selçuk İnan’ı kenarda tutmak çok büyük bir teknik direktörlük hatası. Hele de çok hareketsiz Kazım sahadayken. Ve üstüne bir hücumcuyla gelmeye çalışan Azerbaycan’ı iki stoper ve Mehmet Topal’la bekleme tercihini ekleyin. Selçuk oyuna girdikten sonra takımın belli bir hareketlilik seviyesine ulaştığı açık. Bunu Hiddink’in kestirememesini nasıl açıklayabiliriz? Ligin geçen yılki en parlak ikilisinden bahsediyorum. Her biri diğerini düzeltiyordu. Burak 7 gol attığı bu sezon ‘Selçuk olsa 10 tane atardım’ diyor. Böyle bir ikiliyi kullanamamayı nasıl açıklayacağız? Gerçekten Amsterdam bize bu kadar uzak mı? Bunu umarım anlatır.
Bu grup macerasını 13 gol atarak kapadık. Kazakistan ve Azerbaycan’ın olduğu grupta sadece 13 gol... Bu başarı gibi gözüken bir başarısızlık. Play-off’ta bu formumuzla herkesin istediği rakip olacağız kuşkusuz. Umarım bu durum bizim için bir avantaj olur.

YORUM YAZ