Çılgın hücumcu hocaya ne oldu?
Haberin Devamı ›
Anlamak zor. Markovic, Van Persie, Fernandao ve Nani’yle 4-4-2’yle sahaya çıkıyorsunuz. Kağıt üzerinde sağlam bir hücum gücü.
Rakip Kayserispor 4 haftadır gol atamıyor. Kalecisi Hakan ve orta sahanın en iyisi İbrahim de yok üstüne. Ligin en az takım olmuş ekibi. Ayrıca bireysel silahları da yok. Fenerbahçe bu şartlarda pozisyon bulmadan, hatta aramadan hem de 5 sarı kart görerek maçı bitiriyor. Üstüne rakip stoperinin atıldığı uzatmalarla birlikte son 11 dakikasında öyle ya da böyle pozisyonlar buluyor. Gerçekten anlamak zor.
6 stoperli savunma
Fenerbahçe ilk yarıda öndeki 4’lü ve arkadaki 6’lı olarak iki takım şeklinde oynadı. Kayseri stoperlere top aldırdı ama sonra pas opsiyonlarını kapattı. Çıkamadılar. Van Persie’nin kalecinin de hatasıyla ama olağanüstü serbest vuruşuyla attığı gol dışında üretemediler. Pereira bu duruma devre arasında müdahale etti. Ancak savunmayı hücuma yaklaştırmak için bir yöntem arayarak değil. Hücumu savunmaya yaklaştırarak. Kayserspor ‘ben hücum edemiyorum’ diye haykırdıkça Fenerbahçe geri çekildi. Öyle sahneler var ki...
Kayseri 1 kişi eksikken Fenerbahçe 7 kişiyle savunma çizgisini oluşturdu çoğu kez. Şener ve Hasan Ali stoperdi. Souza ve Topal da... 6 stoperle Kayseri’yi karşıladılar. Bu öyle bir oyun ki, analizini yapmak zor. Hiçbir şey yapmak istemeyen bir şampiyonluk adayı ve hiçbir şey yapamayan bir ev sahibi.
Analiz sorunu var
Pereira çılgın hücum teknik direktöründen buraya ne ara ve nasıl geldi? Portekizli’nin lig analizi konusunda bir sorunu var. Akhisar’a puanları iyi savunmadığı için kaybettiğini düşünüyor ve bundan korkuyor. Halbuki iyi hücum edemediği için kaybetti. Türkiye’de büyükler iyi savunma yapamadıklarında değil, iyi hücum edemediklerinde kaybederler. Hoca, bunu anlamalı.










