MENÜ

Yazıktır! Günahtır!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bir süredir Brezilyalılar’ın müthiş senaryosuyla ortaya konulan “Samba” filmini izliyoruz hep birlikte. Büyük yapıtın yönetmeni uluslararası menacer Juan Figer, başrol oyuncuları futbolseverlerin yakından tanıdığı Nobre, Bobo, Alex ve Deivid. Figer konusunu Sabah gazetesinde kardeşim Galip Öztürk güzel işlemiş önceki gün. Ben, özellikle Beşiktaş yönetimini bir kez daha uyarmayı vatandaş olarak uygun görüyorum.
Neymiş, sözleşme yenilemesi beklenen TC vatandaşı golcümüz Nobre imza parası almadan mürekkebi kağıda dokundurmayacakmış. Vah vah! Utanmadan da sonra çıkmış şu bahaneyi ortaya koymuş; Delgado 3.5 milyon EURO alıyormuş da, kendisi 1,5 isteyecekmiş, 2 milyon imza parasıyla alacağı Arjantinli’ye denk düşüyormuş. İnanın bu istekleri gazetelerde okuyunca gözlerime inanamadım. Sözleşmesi biten bir futbolcu bu konuyu nasıl masaya yatırır, veya bir menacer pazarlık yaparken bu isteği nasıl dile getirir anlamak mümkün değil. Diğer taraftan bir kulüp, böylesine ahlaksız bir teklifte bulunanları nasıl muhatap alır! Burada şu atasözü “İsteyenin yüzü kara, vermeyenin iki yüzü” mi geçerli dersiniz!
Beşiktaş yönetiminin Del Bosque skandalının ardından daha duyarlı davranacağını düşünüyordum. Ama bu onlara ders olmamış, Tigana vakası ortaya çıkmıştı. Transferler için har vurup, harman savuran başkan Yıldırım Demirören artık masaya yumruğunu vurmalı. Bunu hem Türk Futbolu, hem de Beşiktaş için yapmalı. Türkiye’yi cennet, Türk yöneticilerini saf gören sabıkalı tüccarlara dur demenin zamanı geldi de, geçti bile!
Pekiyi Yıldırım Demirören bu ucuz ve kayıt dışı işlemlere göz yumarsa ne olur;
1-Nobre TC vatandaşı. Sadece diğer yabancı yıldızlar bu imzayı örnek almakla kalmaz, yerli oyuncular da kazan kaldırıp “Biz de isteriz” diyebilir.
2-İmza parası olayı Beşiktaş yönetimini zora sokar, maddi açıdan sıkıntı yaşanır, BJK hisseleri tepetaklak olabilir, oyuncuların alacakları gecikir.
3-Türk Futbolu’nda Brezilya ihtilalı yaşanır. İmza parası olayı yüzlerce Sambacının Türkiye’ye gelmesine neden olur, Türkiye’de altyapı adeta çöker.
4-Juan Figer, Montevideo, Sao Paolo, Tokyo ve Madrid’ten sonra Avrupa’nın başkenti İstanbul’da da kendine bir ofis açmak için girişimlere başlar...
Türk Futbolu’nda öylesine tuhaf olaylara şahit olduk ki, imkansız yoktur. Benim anlatmak istediğim şu; Figer’in oyuncularına kesinlikle art niyetle bakmıyorum. Hepsi kaliteli, futbol zekalarına diyeceğim bir şey yok. Formasını giydikleri kulüplere ne verdikleri zaten istatistiklerle belgeli. Ancak kimsenin bizleri keriz yerine koymaya da hakkı yok!

YORUM YAZ