MENÜ

Türkiye neden 2024'ü hiç düşünmedi?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Başlığa bakınca, ‘Heralde 2023 yazılacaktı ama yanlış olmuş’ diye düşünmeyin. Kastettiğim Cumhuriyetimiz’in 100.yılını kutlayacağımız 2023 değil, 2024 yılında düzenlenecek olan yaz olimpiyat oyunlarıdır. Neden mi, gelin hep birlikte irdeleyelim. Hatırlayacağınız üzere; olimpiyatlar için aday kentimiz İstanbul, 2020’ye de aday olmuş ancak, 2013 yılında IOC genel kurulundaki oylamada Tokyo’ya karşı kaybetmişti. Tokyo’nun kazandığı final oylamasının detaylarına inildiğinde, pek çok Avrupa ülkesinin kendisine yakın olan İstanbul’dansa, binlerce kilometre uzaklıktaki Japon başkentini desteklediği ortaya çıkmıştı. Bunun elbette ki bir nedeni vardı.

Bizim lobimiz eksik mi kaldı?

Başını Fransa, İtalya ve Macaristan’ın çektiği Avrupa ülkeleri büyük ölçüde birlik olmanın verdiği avantajı da kullanarak, Japonya lehine oy verdi. Buradaki amaç, son olarak Londra ile 2012’de olimpiyatlara ev sahipliği yapan yaşlı kıtanın, 2024’te oyunları tekrar düzenlemesini sağlama almak ve bu doğrultuda hazırlanmaktı. Çünkü Paris, Roma ve Budapeşte, üçü de Avrupa’daki ekonomik kriz nedeniyle 2020’yi pas geçmek durumunda kalmıştı. Hedefleri 2024’te kendi aralarında hesaplaşmaktı. Dolayısıyla 2013’teki oylamada Avrupa ülkeleri, Japonya’yı destekleyerek, kendi açılarından ileriye dönük bir stratejiyle yaklaştı. Biz ise bütün gücümüzle 2020’ye asıldık ama yukarıdaki kuvvetli etken nedeniyle olmadı. Peki Türkiye olarak biz bu stratejiyi sezemedik mi? Avrupa’da lobimiz eksik mi kaldı?

Roma neden vazgeçti?

Geçen hafta İtalyan futbolunun efsane ismi Dino Zoff ile randevum için Roma’daydım. Hafta başında bu keyifli sohbeti Fanatik okuyucuları okudu. Röportaj için gittiğim Roma’daki temaslarımda, Roma’nın daha önce resmen ev sahibi olabilmek için adaylık başvurusunda bulunduğu 2024 Olimpiyatları’ndan çekilmesinin detaylarını öğrenme fırsatı buldum. Roma, logosunu dahi açıkladığı 2024 adaylığından, geçtiğimiz Eylül ayı sonunda bozguna uğrarcasına çekilmek durumunda kaldı. Başkentte Haziran ayında yapılan yerel seçimleri olimpiyatlara karşı çıkan 5 Yıldız Hareketi isimli partinin kadın adayı Virginia Raggi kazandı. Raggi’nin sandıktan galip çıkmasının ana nedeni, aslında olimpiyatlara karşı oluşu değil, iktidarın uygulamalarına tepkisiydi. Raggi, seçim kampanyası döneminde her ne kadar adaylık için referandum yapacağını söylese de bunu yapmadı ve partisini de arkasını alarak adaylığa “hayır” dedi. Bunu da son derece eline yüzüne bulaştırarak yaptı. Virginia Raggi, olimpiyatlara “hayır” diyeceğini daha önce belli etti ancak, bunu çıkıp benim de tanımaktan mutluluk duyduğum değerli dostum olan İtalya Ulusal Olimpiyat Komitesi (CONI) Başkanı Giovanni Malago’ya doğrudan söyleme cesaretini gösteremedi. Raggi, Malago ile görüşmesine randevu verdiği saatten yarım saat geç giderek adaylığı ülkede adeta siyasi krize dönüştürdü. Bu durum, İtalya’yı olimpiyat adaylığında kendi içinde krize düşmüş şekilde gösterdi. Spor camiasında, (IOC’yi bilenler bilir) ülkelerin adaylık öncesinde neyse ama adaylığa başvurduktan sonra böyle ikileme düşmesi, başvurduğu yılın yanı sıra sonraki yılların adaylıklarını da tehlikeye atması anlamına gelir.

Uzun lafın kısası...

Görüldüğü üzere; 2024 için Roma bu şekilde saf dışı kalmışken, Paris, Budapeşte ve Los Angeles yoluna devam ediyor gibi. Bunların arasında adaylığı en güçlü olan Paris. Onu zorlayacak Roma vardı ama o da artık yok. Son bir yılı terör saldırılarıyla geçiren ve aynı zamanda ekonomik bakımdan da olimpiyatları kaldırıp, kaldırmayacağına şüpheyle bakılan Paris’i, İstanbul zorlayamaz mıydı? Diyecekseniz ki, Paris’in geçtiği zor koşulları aynı zamanda İstanbul da atlattı. Ama ben şuna inanıyorum; şartlar eşitken İstanbul, “Dünyanın tarihi kentlerinden birinin ilk kez olimpiyat düzenleme heyecanıyla” hazırlayacağı iyi bir proje ile bu yarışı zorlardı.

Biraz geç kaldık

Acaba biz de 2020 yerine Avrupalılar gibi baştan 2024’ü mü hedeflemeliydik? Acaba 2020’yi kaybedince dünyaya küstük mü? Sahi, neden İstanbul, Türkiye, 2024’ü hiç düşünmedi? Şimdi mi düşündünüz, biraz geç kaldık. Gençlik ve Spor Bakanlığı, TMOK ve ilgili kuruluşların belirleyeceği yeni stratejiyle artık önümüzdeki maçlara bakacağız!

YORUM YAZ