MENÜ

Gerçekten haberiniz var mı?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Merhaba sevgili okuyucular...İngiltere ’degördüklerimi sıcağı sıcağına sizlerle paylaşmak istiyorum 04-20 Mayıs tarihleri arasında İngiltere’de 16 Avrupa ülkesinin milli takımlarının katılımlarıyla ‘U17 Avrupa Futbol Şampiyonası’ düzenlendi. İngiltere, İsrail, İsviçre, İtalya, Norveç, İsveç, Slovenya, Portekiz, İrlanda, Danimarka, Bosna- Hersek, Belçika, Sırbistan, Almanya, Hollanda ve İspanya’nın katıldığı turnuvanın yarı finalinde Hollanda İngiltere’yi penaltılar sonucunda 6-5, İtalya’da Belçika’yı 2-1 yenerek adlarını finale yazdırdılar. Müthiş heyecan ve çekişmeye sahne olan ve normal süresi 2-2 berabere biten finalde penaltı atışları sonucunda İtalya’ya üstünlük sağlayan Hollanda U17 milli takımı üçüncü kez Avrupa Şampiyonu olarak tarihe geçti. Hollanda milli takımında Wouter Burger, Daishawn Redan ve Mohammed Ihattaren İtalya Milli Takımı’nda ise Alessio Riccardi turnuva boyunca sergiledikleri performansla çok kısa süre sonra dünya futbolunda yerlerini alacaklarının sinyalini verdiler. Final maçının Türk hakemi Halil Meler’de müsabaka boyunca vermiş olduğu yerinde kararlar ve yönetimiyle herkesin takdirini kazandı. Tebrik ediyoruz.

BİZ NERELERDEYİZ?

Turnuvaya katılan takımlara baktığımızda 80 milyonluk ülkemizin U17 Milli Takımı neden burada yok diye derin bir üzüntü duydum. İsrail, Bosna-Hersek, Slovenya ’nın bile takımları böylesine önemli bir turnuvaya katılırken şartlar ne olursa olsun bizim gençlerimizin bu ve benzeri turnuvalarda neden yer alamadığı en kısa sürede sorgulanmalı ve çözümü üzerinde hassasiyet ile durulmalıdır.

ZAHMET EDİP TAKİP ETTİK Mİ?

Merak ettiğim bir konu da böylesine önemli bir turnuvayı Türk Futbol Federasyonu ’ndan hangi yetkilinin veya milli takımlarda görev yapan hangi teknik direktörün zaman ayırıp yerinde takip etme zahmetinde bulunduğu. Umarım birileri gelmiştir ben de yanılmışım diyebileyim..!

BİR MÜZEMİZ BİLE YOK!

Manchester’da bulunan National Football Museum (Ulusal Futbol Müzesi) İngiltere futbol tarihinin yanında dünya futbol tarihini de en iyi yansıtan müze olma özelliğine sahip. Şehrin merkezinde ve herkesin kolayca ulaşabildiği müzede ziyaretçiler için çeşitli aktiviteler de mevcut, bu arada müzeye girişler ücretsiz. 5 katlı müzeyi gezerken bizim neden hala şehir merkezinde bir spor müzemiz yok diye kendime sormadan edemedim.

Futbol müzesinin dışında tüm spor tarihimizi ve başarılarımızı anlatacak, geçmişte göğsümüzü kabartan milli gururlarımızı gençlerimize ve gelecek nesillere aktaracak bir müze kurulmalı. Gençlik ve Spor Bakanlığımız’ın koordinatörlüğünde başta TFF olmak üzere tüm federasyonların paydaş olduğu bir oluşumla herkesin rahatlıkla ziyaret edebileceği kapsamlı bir spor müzemiz olsa sizce nasıl olur?

Geçmişteki gururumuz Hamza Yerlikaya’yı, merhum Naim Süleymanoğlu’nu ve ismini sayamadığım onlarca milli gururumuzu gençlerimize anlatabilsek güzel olmaz mı? Kafasını sosyal medyadan, bilgisayardan kaldırmayan, elinden cep telefonunu düşürmeyen asosyal bir nesli hiç bir ülkenin tercih etmeyeceği aşikardır. Bizim pırıl pırıl yüreği maneviyat dolu gençlerimizi kazanmak için geçmişin ve bugünün başarılarını onlarla paylaşmak, motivasyonlarını artırmak ve özel yeteneklerine göre herkesi çocukluktan itibaren daha başarılı olabilecekleri farklı spor branşlarında değerlendirmek yıllardır herkesin beklentisi...

Artık bunun beklentiden gerçeğe dönmesi için spor müzelerinin açılması, yeni projelerin uygulanması ve yetkililerin bu milli davada üzerine düşen görevleri profesyonelce en kısa zamanda hayata geçirmeleri temennisi ile tüm milletimizin mübarek Ramazan-ı Şerif’ini de tekrar yürekten tebrik ediyorum.

YORUM YAZ