Galatasaray oyunuyla fark yarattı

Pandemi döneminde yeniden başlayan ligimizin ilk hafta maçlarını izledik. Normal koşullarda bile ligin ilk haftalarının zor olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda takımları yoğun bir şekilde eleştirmektense yol göstermenin daha doğru olacağı kanısındayım. Kimi takımın teknik direktörü kimilerinin ise futbolcuları ya da görev yapan insanların yakınları hastanelerde virüs belasıyla baş etmeye çalışırken futbol oynamak hiç de kolay değil.

Galatasaray’ın dışında diğer büyüklerin göz doldurmadığı ilk hafta gösterdi ki, sarı kırmızılı takımın oturmuş kadrosunun futbol oynama alışkanlığı devam ediyor. Kimileri Gaziantepspor’un üçlü savunmasının defansif tutarsızlığını öne sürebilir ama savunmada ayağa top oynayıp orta alanda Belhanda ve forvette Falcao’nun trafik ve elektrik şebekelerinin ana merkezindeki dağıtım sistemi gibi işlemesi Cimbom’un futboluna hem seyir zevki verdi hem de sonuç almak adına etkili hamleler yaptılar.

Sözgelimi aynı şeyi Trabzonspor’da göremedik. Çünkü onların ana arterlerinde kopukluk vardı. İleride Sörloth orta alanda Sosa ve savunmada Novak olmayınca oyunda daha üstün görünse de sonuç anlamında yetersiz kaldı bordo mavililer.

Galatasaray son üç yıldır hemen hemen aynı oyunu oynuyor. Bunun adına geçmişte “şampiyonluk oyunu” demiştim. Geçen yıl şampiyonluğun en önemli adayıyken pandemi Galatasaray’ın oyununu bozdu. Bu sezon Belhanda ve Feghouli’nin lige iyi başlaması, Falcao’nun ise golcülük özelliğine rakip ceza sahası etrafında oyun kurma becerisini de eklemesi, Galatasaray’ın sezonun devamında artıları olarak kabul edilebilir. Bütün büyükler 5 Ekim’e kadar transfer peşinde koşacakken Galatasaray’da her şeyin yerli yerinde olması ilk haftanın dikkat çeken noktası olsa gerek.

Daha önemlisi topa sahip olarak oynamayla top dolaştırmanın arasındaki farkı çok iyi bilen Galatasaray savunmada yaptığı birkaç pastan sonra ileriye dikine paslar çıkartıp topu, gol için pas dağıtım merkezlerine aktarıp rakip savunmayı açmaza düşürebiliyor.

Hakem hocaları ve yorumcuları yazdılar biz de okuduk ancak Fenerbahçe’ye verilen ikinci ve Beşiktaş lehine verilen penaltılar bugünkü modern futbolun oynandığı ülkelerde belki az miktarda yandaş bulabilir ancak büyük çoğunluğun onaylayacağı cinsten değildiler.