MENÜ

Bitse de gitsek!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray ilk maçın aksine top rakibe geçince beklemek yerine baskı yaparak başladı maça. Fakat hücum ederken kapanan rakibine karşı ilk yarım saatte topu göbekten oynamaya çalışmak gibi bir hataya düştü. Kenara geldiğinde ise Carole ve Linnes’in öne çıkışlarına rağmen orta ya da gollük fırsatlarda ki kötü seçimleri Galatasaray’ın pozisyona girmesini zorlaştırdı. Belhanda’nın kapalı savunmanın arasında kayboluşu, Gomis’in etkili olabilecek şekilde topla buluşamamasına rağmen devrenin son 15 dakikasında fırsatlar yakaladık. Gomis’in kafası şanssızlık, Linnes ve Sinan’ın yakaladıkları beceriksizlikten kaçtı ve geriye minimum 2 gol bulunması gereken sadece bir devre kalmıştı.

Gomis onu atsa...

2. yarıya iyi başlayan Galatasaray, maçın kırılma anında Gomis’le öyle bir gol kaçırdı ki, Gomis golü yapsa tur için büyük bir şans yakalanacaktı. Ama olmadı. İlkinden daha kolay bir golü kaçıran Gomis’den sonra ise Ahmet Çalık yaptığı ölümcül hatayla takımının direncini düşürdü. Tudor ise golden önce en önemli hamlesi Eren’i oyuna alarak yapabileceği tek hamleyi yapmıştı. Ancak Eren Derdiyok geçtiğimiz sezonun 5. haftasından beri kayıptı ve bu maçta da kendisinden haber alınamadı. Maçın gerisi ise tam bir drama.

Yıldızlarını kaybetti

Eski oyunculara ve yönetime protesto, rakip oyunculara alkış. Bu atmosferde zaten hazır olmayan Galatasaray’lı oyuncular Ahmet’in golüne rağmen maç bir an önce bitsin diye gözleri skorbordda oynadı sanki. Sonuçta geçtiğimiz sezonun iş yapan yıldızlarını kaybetti Galatasaray. Yerlerine gelenlere bakınca ne Belhanda ne Gomis ne de Maicon şu an için gidenleri aratmaz dedirtmediler. Östersunds ise belki tarihi boyunca hatırlayacağı bir zafere haddini bilerek oynadığı futbolla imza atmış oldu.

YORUM YAZ