MENÜ

Yattara'yı kovmak!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yönetim Kurulu’nun maç sonrası yaptığı durum değerlendirmesi toplantısında, düşen tansiyonu nedeniyle zor anlar yaşamış ve büyük olasılıkla bu durumun verdiği olumsuz psikolojiyle, golü (!) atmış: “Yattara büyük bir sorumsuzluk örneği gösterdi. Onu kovabiliriz, iyi para veren olursa satabiliriz!” Bu ne ya! Ne oluyor? “Et kokarsa tuz var. Tuz kokarsa!..” Biz bekliyorduk ki, oturup sağlıklı bir şekilde düşünecekler ve özeleştiri yapacaklar. Örneğin sanıyorduk ki, Atay Aktuğ şunları söyleyecek: “Bu iki oldu ey Trabzonsporlular. İkidir başaramıyoruz. Geçen sezon bir stoper almayı beceremedik, şimdi ise elendiğimiz maçlarda santraforu tribünde oturttuk. Hatalıyız, ama üçüncüsü olmaz. Bize güveninizi kaybetmeyin. Gelin birlik olalım, krizi aşalım.” Transfer komitesi üyeleri de itiraf edeceklerdi bizim beklentimize göre: “Kusura bakmayın Trabzonsporlular, hatasız kul olmaz. Biz küçük hesaplar yaptık. Birbirimize girdik. Trabzonspor’un transferdeki önceliklerinden çok kendimize oynadığımız için geç kaldık. Yoksa 3 milyon Euro maliyetli Zurawski’yi zamanında alıp da kamplara götürmek varken, neden son dakikada Çek golcüyü alıp da, hayati maçlarda tribünlerde oturtalım, di mi!” Şenol Güneş de diyecekti ki; “Evet bizim de bazı yanlışlarımız oldu. Yol açılışı tabi ki kamptan önemli değildi, ama o gün şartlar onu gerektirdi. Kıbrıs Rum takımını ben de izlemeliydim, en azından Dinamo Minsk kadar önem vermeliydim. Özellikle ilk maçtaki oyuncu değişikliklerim tartışılsa da bu bir teknik adam tercihidir!” Futbolcular örneğin; “kamuoyunda tartışıldığı kadar paracı değiliz. Bizim ücretlerimizle ilgili görüşmelerimizin kötü performansımızla ilgisi yok, buna yansıtmayız. Ama kötüydük işte başaramadık, affettireceğiz.” diyebilirlerdi. Bir Şenol Güneş konuştu önceki gün, her Trabzonsporlu gibi yüreğine bıçak saplandığını, bunda teknik direktör olarak önemli payı olduğunu ama telaşa kapılmamak gerektiğini söyledi. Başkan ise sorunu Yattara’yla sınırladı. Demek istedi ki yani; “Ey Trabzonsporlular, suçlu Yattara’dır. Elenmemize o neden olmuştur.” Biz öyle algıladık. O zaman hadi sat bakalım Yattara’yı. İyi para veren olmadı ve satamadın, oynat bakalım! Olmadı. Sizin gibi bir spor adamına yakışmadı. Maalesef bugünlerde çok sık kullanmaya başladığımız cümleyi yineleyeceğiz: Dil sürçmesidir dil! Değilse; dakika bir gol bir. Öyle tahrip edici ki, üstelik.”Ben dedim, ben yaptım oldu” ile olmuyor bu işler, gördünüz işte. Dün başarıyı pek paylaşamadınız, bugün hüznü paylaşın hiç olmasa, Yattara’yı da..

YORUM YAZ