MENÜ

Maçın kaderi!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne olduysa ondan sonra oldu. Konuk ekip maçın bitmesine daha 65 dakika var olduğu gerçeğine rağmen, skorun üzerine, kendi güzel futbolunu çirkinleştirerek yatma çabasının bedelini puan kaybıyla ödedi.
Trabzonspor ise Antalyaspor’un iki golünde de “bir maçta savunma bu kadar nasıl kötü yapılırın” dersini verdi. Deniz, 60 metre hiçbir müdahale görmeden top sürüp, finalinde de Colman ile adeta duvar pası yaparak golü buldu. İkinci gol tam bir savunma faciası. Top, kendi ceza alanının sol tarafından, sağdaki Mehmet Eren’e gönderildiğinde bu futbolcu bom boş durumda orta yaptı. İlginçtir sol taraftaki Ali Zitouni topa yarım vole vururken de yanında kimse yok. Hani top bir kenarda oynanır da diğer kanat boş kalır onu anlarız da, iki taraf da nasıl boş kalır, bunun nasıl bir açıklaması olabilir?
İki farkla yenik duruma düşmek Şenol Güneş’in, “dinlendirme amaçlı” rotasyondan erken vazgeçmesini sağladı. Bu formuyla pilot takımda bile forma şansı bulması mümkün olmayan Sapara-Halil değişikliği, artık tamamen skora yatan Antalyaspor’a karşı orta alanda bir zafiyet yaratmadı. Aksine ilk yarı bitene kadar son vuruş beceriksizliğiyle kaçan 3 net pozisyonun da doğmasını sağladı.
Verimsiz Alanzinho’nun yerine giren Zokora, bir artı bir de eksi puanla maçın kaderinde rol oynadı. Top çaldı müthiş ara pasıyla Burak’a ilk golü yaptırdı. Bu artı puanı ama iki de sarı kartı vardı ki tam bir acemilik örneği.
Gol sonrası, taraftarının da coşkulu desteğiyle baskısını artıran Trabzonspor’un eşitlik sayısını sağlayan penaltı kararı, bu yazının finalinin hakemle yapılmasına neden oldu. Bu sezon ikinci Süper Lig maçına çıkabilen Suat Arslanboğa, o ana kadarki (Musa’nın atılmaması, Ömer’in maçı kartsız tamamlaması, karar değiştirmek, yardımcılarıyla uyumsuzluğu gibi) kararlarını penaltıyla taçlandırıp, maçın skorunu bizzat tayin etti.

YORUM YAZ