MENÜ

Araları açılmalı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İkinci yarıda geri dörtlü orta çizgiye kadar çıkınca hem oynatanlar hem oynayanlar hem de izleyenler oynanan oyundan zevk aldı. Gençlerbirliği, skora bakmaksızın iyi futbol oynamaya çalışan bir takım. Pazar akşamı onun yerinde skor üstünlüğünü yakaladıktan sonra alan daraltan ve rakibini kendi sahasında karşılayan bir takım olsaydı maç çok daha zor geçerdi. Yine son maç gösterdi ki, Fenerbahçe zor bir Avrupa perşembesi dönüşünde, hem de Caner dışında aynı kadroyla sahada yer almasına rağmen maçın sonlarında bile hiçbir fiziksel zaaf göstermedi. Aykut hoca bu çok özel işareti iyi değerlendirmeli ve talebelerini bundan sonraki maçlarda rakip kalelere daha yakın oynatmanın çarelerini aramalı. Şu ana kadar Avrupa Ligi maçlarında rakiplere verdiğimiz pozisyon sayısı, girdiğimiz pozisyon sayısından fazlaydı. Maçlar sonunda genel olarak Volkan’ı övdük, geri dörtlüyü ve orta sahanın onlara yardım etmesini beğendik. Ama İstanbul’daki Marsilya maçının ilk yarısı, Mönchengladbach maçının bazı bölümleri dışında ofansif zenginlikten çokça söz edemedik. Şans da yanımızdaydı. Artık yeni bir dönem başlıyor. Avrupa’da çıta her turda biraz daha yükselecek, Türkiye’de şampiyonluk mücadelesi iyice kızışacak. Tabii ki şans hep yanımızda olsun ama şanssız olduğumuz günlerde bile kazanmanın, en azından kaybetmemenin reçetesi bulunursa, bu takım iyi işler yapabileceğinin sinyallerini veriyor.
Bu sinyallerin netleşmesi için ara transferde takviye yapılmalı. Meireles’in yokluğunda sıkıntılı bir süreç yaşandı. Gökhan’ın olmadığı maçlarda sağ kanat işlemedi. Sow’a bir şey olsa kim röveşata yapacak! Aykut hocadan beklentimiz, ne yapıp edip bizi mayıs ayında Amsterdam’da oynanacak final maçına götürmesi. Ama üstümüzde ‘çubuklu’ formalarla tabii ki.

YORUM YAZ