MENÜ

MHK'da 8 üye ne yapıyor!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlk haftalardan itibaren hakem konuşuluyordu... 26. hafta geride kaldı, değişen bir durum yok. Derbi sonrası Bülent Yıldırım gündemin ana konusu oldu. Hep beraber, ben de dahil “vurduk abalıya!”. Antalyaspor, Konyaspor ve Alanyaspor maçlarında da verilen hatalı kararlar ligin altındaki sıralamaya etki etti. Önceki yıllarda 5-6 haftada bir kez olan hatalar; her hafta en az 4-5 maçta olmaya başladı. Sıradan hale geldi. İyi ama 3-5 yıl önce takdirimizi toplayanlar da yine bu hakemler değil miydi?

Niyet değil sistem


Hatayı sadece sahadaki hakemde aramak, çaldığı düdüklerden niyet analizi yapmak, tüm sorumluluğu onlara yıkmak bu işin en kolay yolu olur. Böyle davranmak asıl sorumluların ekmeğine yağ sürer. Büyük resme odaklanmak, sebepleri niyetlerde değil sistemde aramak en doğru yol olacaktır. Türkiye’de hakemliğin en tepe noktasında Sayın Namoğlu olduğuna göre yaşananların sorumlusu ve çözüm mercii odur. Yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu elbet görüyordur. Düzeltmek için nasıl bir yol izliyor işte onu bilmiyoruz. Çünkü Namoğlu aylardır aynı şeyleri yaparak, farklı sonuçlar almaya çalışıyor!

Rosetti ortada yok

Hakemler profesyonel oldu. Hatalar azalacak diye beklerken arttı. Profesyonellik yaraya beklendiği gibi merhem olmadı. Aylardır hakemlerle tek saat eğitim yapılmıyor. Eğitim adı altında hakemler toplandığında “VAR” dışında bir şey anlatılmıyor. Rosetti TFF’den avuçla para alıyor ama Türkiye’ye gereken sıklıkta gelmiyor. Geldiği zaman 24 saat bile kalmadan ülkeden ayrılıyor. Sadece “VAR” anlatıyor, başka konulara girmiyor.

Evde bekleyenler!

Kurulun Namoğlu dışında, 8 üyesi var ama o 8 üyenin biri hariç diğerleri, dost sohbetlerinde hiçbir işe karıştırılmadıklarını söylüyorlar. O halde kimler karışıyor, yürütüyor işleri? Hiçbir işe karıştırılmayan kurul üyelerini o koltuklarda tutan motivasyon ne? Hata yapan hakem görev almaya devam ederken, evde bekleyen hakemin suçu ne? Bir hakem uzun süre bir takımın maçına çıkamazken, aynı takımın maçına üst üste bir hakem neden çıkıyor? Atamalarda, uygulamalarda, eğitimlerde; ilke, prensip, plan, program yok! Her hafta yazıyorum, tekrara gerek yok... İdari, teknik, kurumsal, ahlaki tüm hususlar rafa kaldırılmış. Hedefte sadece günü kurtarmak var. O yüzden “Suçlu Bülent Yıldırım!” dersek çok yanılırız...

YORUM YAZ