MENÜ

Kalecilerin gecesi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Vasat futbola, yönetici elitin medya eliyle hormonladığı ‘kalite’ye, spikerlerin mecburen şişirmek zorunda kaldığı ‘heyecan’a hoşgeldiniz!.. Bir lig düşünün ki, 33 yaşındaki vasat futbolcu Gökçek Vederson ‘güvenilir sol bek’ olarak hâlâ Süper Lig’de bir takıma transfer ediliyor. Bu ülkedeki sol beklerin dahası sağ ön oyuncuların halini varın siz düşünün!.. Üst seviye müdafaa oyunu oynayarak Feyenoord’u ‘net geçip’ Arsenal’e tek golle kıl payı takılan Beşiktaş, taraftarlarına gelecek için büyük umut ve heyecan verdi. Ancak bu ülkenin gerçeğini hiç akıldan çıkarmamak gerek. Bu oyun burada ağırlıklı olarak ‘oynama’ değil ‘oynatmama’ üzerine inşa edilmiştir.

Eksikler hissedildi

Beşiktaş dün ciddi anlamda ileri çıkma sorunu yaşadı. Bunda da en büyük etki, orta sahadaki top yapıcı Oğuzhan ile en caydırıcı oyuncu Demba Ba’nın rotasyona tabii tutulmasıydı. Takımın en dinamik iki gücünden Veli de 28. dakikada sakatlanıp çıkınca hücum onlar açısından iyice zora girdi. Öyle ki, Mersin İdman Yurdu müdafaasının 44. dakikadaki kolektif ikramında Töre’nin ortasında Cenk Tosun’un kafasından gelen gole kadar tek pozisyonları yoktu. Mersin İdman Yurdu, bu kadar eksik Beşiktaş’a karşı oyunu genişletebildiği kadar genişletip sık sık yön değiştirerek rakibini şaşırtmaya uğraştı. Ancak Avrupalılar’a karşı ‘direnç dersi’ çalışıp bunu iyi de uygulayan Beşiktaş karşısında, son bölümü ihmal ederek söylersek, birkaç pozisyon dışında gedik bulamadılar.

Net fırsatlar kaçtı


Onlar öne doğru oynadıkça da, neredeyse ideal takımının yarısı sahada olmayan Beşiktaş, ikisi net üç fırsat yakaladı. O anlarda Cenk ve Kerim ‘golcü vuruşları’ çıkarabilse maç orada bitecekti. Oyunun son 5 dakikasında plansız ama enerjik Mersin ataklarından da gol çıkmayınca, ki orada Cenk Gönen etkisini atlamamak gerek, onlar adına bir puanı almak mümkün olmadı. Karşı kaledeki Nihat Şahin ile Cenk bu berbat zemindeki maçın bence en iyileriydiler.

Stat önce zemindir
Demek ki iş ‘makyajlı stat’ı yapmakla olmuyormuş. Artık inşaattaki betonarme bilgisi otomatiğe bağlanmış durumda ama futbolun oynandığı zemin ‘özel bilgi’, ihtimam istiyor. O bilgi yoksa futbol bilgisi de yok demektir! Oyuncu sağlığını bu denli tehdit eden zeminlerde oynamaya öncelikle futbolcular itiraz etmeli. Bu saha futbolcuya ‘sezon kapattırır.’ Dahası da var.. Yeni stat, ilk maç ama kalenin filesi delik. Diyeceksiniz ki, ‘Zemini yok filesi olsa ne olur!

Cenk Tosun: Sakin golcü

Ben hâlâ pek umutlu değilim ama Cenk Tosun, yaptıkları ve yapamadıklarıyla bu maçın kilit oyuncusuydu kanımca. Doğru yerlere koştu ama biri dışında. Onda da doğru vuruşu yapamadı. Oysa, futbolcuda en beğendiğim özelliğe sahip bir oyuncu; soğuk kalmak ve abartmamak. Golü attığında da Bilic onu tebrik ederken de ‘işinin ehli rahatlığı’ndaydı. Ama işte ‘golcü’ o topları içeri atana deniyor.

Bu kadar tanıdıkla iş zor

Türkiye ligine hakim olan ‘Önce oynatma belki bir fırsat bulursun’ formülünün gösterişli temsilcilerinden biri de Rıza Çalımbay’dır. Bu bildik oyun düzeniyle bu kadar takım alıp, bunca transfer yaptırabildiğine göre sanırım takım yöneticilerinin kafasında, ‘Onunla küme düşmeyiz’ türünden tuhaf bir formül var. Mersin İdman Yurdu’na da bir hayli ‘tanıdık oyuncu’ getirmiş Çalımbay. Erken konuşmayayım ama bu kadar ‘tanıdık oyuncu’yla sanki işleri çok zor gibi geliyor bana...

YORUM YAZ