MENÜ

Işıl ışıl

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Şokla başladık, inanılmaz bir golü rekor olacak saniyede yedik. Ağır Meira berbat hata ile golü yedirdiğinde Sami Yen’in gür sesi tribünler, inandığını gösterdi öncelikle futbolculara, sonra sahadaki Aslanlar onlara uydu, çabuk toparlandılar.
Bülent hoca, takımın üstüyle başıyla fazla oynamamıştı dün gece. Doğru adamları doğru yerde macera aramadan kullanmıştı. Olmayan Servet’in yerine tek soru işareti vardı. O da ağır Meira’nın çabuk Fransızlar’a karşı ne yapacağı idi.
Oyundan düşmeyince, maça inanınca bu işin olacağını bir kere inanmıştı futbolcular. Sahadaki görüntüleri bize bunu söyletti. Ayhan arı gibi çalıştı, Barış kendini aştı. Arda ustalığa adım attı, Baros kim bilir kaç kilometre yaptı. Önce orta sahayı doğru yere taşıdık, geriden öne doğru çıkardık. Böylelikle dönen topları toplamaya başladık. Rakibe üstünlüğümüzü kabul ettirmeye de bu şekilde başladık. Fransızlar’ın bulduğu golden sonra oyunu rölantiye almak istemeleri de işimize geldi.
O ana kadar işlemeyen Hakan Balta ve Sabri bindirmeleri yavaş yavaş ortaya çıktı. Lincoln kendinden bekleneni yavaş yavaş göstermeye başladı. Omuzu çıkan Topal’ın yerine giren Kewell ise iğne gibi Fransızlar’ın göbeğine basmaya başladı. Herkesin istediği, kafasında olan devrenin en az bir golle bitmesiydi. 42’de Arda’nın golü Laurent Blanc’ın planını da bozdu. Galip gelmek mecrubiyetinde olan Cim Bom’un üzerine geleceğini hesap ederek maça başlayan Fransız, şimdi gol atmaya mecbur hale gelmişti. Artık geride açık verme sırası ondaydı. Defansa çoğalarak çabuk bastıkları ve bize pozisyon vermedikleri dakikalar geride kalmıştı. Bir anlık Kewell şaşkınlığı ve Avusturalyalı ile gelen jeneriklik gol yüreklere sus serptti.
Lincoln-Arda pas resitali ile gelen 3. golden sonra yorulduk, bir ufak değişiklik gerekliydi. Allah’tan Sabri yetişti, skoru değiştirdi ve Cim Bom, Avrupa neonlarına yine ışıl ışıl ismini yazdırdı.

YORUM YAZ