MENÜ

Talih kuşu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

İlginç bir Roland Garros oluyor. Konulan yeni kurallar ilginç gelişmeleri de beraberinde getiriyor. Hakemlerin çoğunluğu konulan saat kısıtlamalarına hoşgörü ile yaklaşma talimatı almışlar anlaşılan. Zira hiçbir uyarıya rastlamadık ilk üç gün içerisinde.

Bir diğer yeni kural Lucky-Looser’larla ilgili. Paragöz oyuncuların salt para alabilmek amacıyla sakatlıklarını gizleyerek ilk tur maçlarını oynamalarını önlüyor bu kural. Para ödülü, sakatlığını açıklayan oyuncuyla “Lucky-Looser” arasında eşit olarak bölüşülüyor. Ama işin özünde Lucky-Looser olan tenisçilerin önünde yepyeni bir yaşam kapısı açılıyor. Öyle bir geçit ki bu öbür tarafa geçebilip aklını da kullanabilen sporcular hem varlığa hem şöhrete ulaşıyor…Hem de sülalecek.

İşte bu “Lucky-Looser” (yani “talihli-yenik” olarak tanımlayabileceğimiz) kuralının bu yeni uyarlamasıyla bu tür oyuncular fevkalade çoğaldı. 1982 yılından bu yana 8 “Lucky-Looser” hiç olmamış. Lucky-Looser fikstürde “LL” ibaresiyle gösteriliyor. Bunlar elemelerin en son turunda maçlarını kaybederek ana-tabloya çıkma hakkını son anda yitiren 16 oyuncu arasından seçiliyor. Tabî bu oyuncuların uyanık olup “LL” listesine isimlerini yazdırmaları gerekir. Yazdırmazlarsa haklarını yitirirler. Örneğin Avustralyalı yıldız Kyrgios ana-tablodan çekildiğini limitin dolmasına dakikalar kala en son anda açıkladı. Onun yerine “LL” olarak girme hakkı olan Arjantinli Trungelliti Barcelona’da tatilde olan ailesinin yanına çoktan dönmüştü bile. Bu haberi alınca uçak seferlerinin dengesiz ve pahalı, trenlerin ise an be an greve girdiklerinin bilinciyle otomobille 10 saaatlik bir yolculuğu göze alıp Paris’e ulaştı. İşin ilginç yanı ilk turdaki rakibi eleme turundan muzaffer çıkıp ana-tabloya hak kazanan yakından tanıdığımız (bir diğer huysuz) Avustralyalı Tomic* idi. Tomic rakibinin kim olduğunu ancak maçtan yarım saat önce öğrenebiliyordu! Hükmen tur geçeceğini sanırken oyununu hiç bilmediği birinin karşısına hazırlık yapamadan çıkıyordu. Talih Kuşu’nun kimin başına konacağı bilinemez değil mi?

“Lucky-Looser (LL)” Arjantinli Trungelliti “Qualifier (Q)” Tomic’i yenerek ikinci tura kaldı. Böylece ömründe göremediği bir parayı da evine götürecek (en az 100.000 Euro’ya yakın). İşin daha da ilginç yanı önündeki raket te geçebileceği biri. İşte size tenisin azizliği. Göreceğiz bakalım ne olacak.

Tüm bunların haricinde, yağmurun zaman zaman azizliğine rağmen, program aksamadan sürüyor. Benim için geçen yılın kadınlar şampiyonu Ostapenko’nun elenmesi haricinde pek beklenmedik sürprizler en azından bu yazı yazılana değin (Salı 20:11) olmadı. İngiliz Konta ile Venus Williams erken veda ettiler. Ancak her ikisinin de toprak kort kariyeri pek başarılarla dolu değil. Erkeklerde ise Wawrinka hala nekahat devrini sürdürdüğünden iyi de oynamasına rağmen yenilgisini anlayışla karşılamak gerek.

Serena Williams Fransız Tenis Federasyonunun kendisini bir seri-başı olarak görmemesine rağmen sükûnetini (şimdilik) korudu ve ters bir oyuncu olan Krystina Pliskova’yı zorlanarak ta olsa yendi. Eminim Serena bu düşüncesizliğe karşı fikrini pek yakında kamuoyu ile paylaşacaktır. Hoşkalınız.

*Bir ara Koza WOS’da antrenmanlarını yapıyordu.

YORUM YAZ